cehennem

42.Cehennem, Dehşeti ve Azabı

Ey nefsinden gafil! Yok olmaya yaklaşan ve şu fani dünyanın meşgaleleriyle aldanan kişi! Kendisinden göç edip gideceğin dünya hakkında düşünmeyi bırak! Ebediyyen kalmak üzere varacağın ahiret için düşün! Zira sana haber verilmiştir ki ateş, bütün insanların varacağı yerdir.

İçinizden oraya gitmeyecek hiç kimse yoktur. «Bu, rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür. Sonra Allah'tan sakınanları kurtarırız ve zâlimleri öyle diz üstü çökmüş olarak bırakırız. (Meryem/71-72)

Cehennem ve Mizân'ın Sıfatları

Bu mevzuda bazi noktalarina daha önce temas etmis olmamiza ragmen, faydayi tamamlamak için yeniden ele almakta mahzur görmedik. Ola ki; bozulmus ve gaafil gönüllere tekrarlanan nasihatler kâr eder.

Bu husus Ulu Allah (C.C.) Kur'ân`i Kerim´in bir çok yerinde cehennemin korkunçlugu ile Kiyamet siddetlerine büyük önem vermistir, öyle ki Allah Taâla'nin bu beyanati akli basinda insanlarin kalplerine en büyük tesiri yapmis, ahiretin faydali ve kaliciligini; onun disindaki her seyin hiçligine tercih etmistir.

Cehennem Azabı

Cehennem Azabı
Ebu Davud, Neseî ve Tirmizî'nin rivayetine göre Peygamberimiz (S. A.S.) buyuruyor:

«— Ulu Allah (C.C) cennet ve cehennemi yaratinca Cebrail (A.S)'i cennete gönderdi ve git orayi ve oraya girecek olanlara neler hazirladigimi gör» dedi. Cebrail (A.S) de cennete vararak onu ve Allah (C.C)'in cennetliklere neler hazirladigini görüp dönünce Allah (C.C)'a: «Ululugun hAkki için oranin adini duyan herkes içeri dalar» der.

Ameller - Mizan ve Cehennem Azabim

Kardesim, amellerin tartilmasi ve amelleri kaydeden defter sayfalarinin saga-sola uçusmasi bahislerini hiç bir an hatirindan çikarma. Cünki insaniar sorguya çekildikten sonra üç kisma ayrilirlar:.

1 — Hic bir ameli olmayanlar.

Cehennemden simsiyah bir boyun çikarak böylelerini kusun taneleri devsirdigi gibi kapar, boyunlarina dolanarak onlari atesin içine atar, ates de onlari hemencecik yutuverir. Kendilerine sonu saadet olmayan bir bedbahtliga ugradiklari yüksek ses ile duyurur.

2 — Hiç bir kötülügü olmayanlar.

ZİNA

Yüce Allah (C.C.) söyle buyurur:

"Kurtulusa eren müminler, edep yerlerini (fuhustan ve diger haramlardan) korurlar."
(Mü'minûn Sûresi. 5)

Yine ulu Allah (C.C.) buyuruyor:

"Fuhsun açigina da, gizlisine de yanasmayiniz." (En'âm Süresi. 151)

Burada «açik fuhus» zina, «gizli - sakli; fuhus» deyimi ile de öpüsme, elleme ve bakisma kasdediliyor olmalidir.

Nitekim Peygamber'imiz (S.A.S.)

«— Eller de, ayaklar da, gözler de zina islerler.»

Nitekim ulu Allah (C.C), söyle buyuruyor:

Namazı Huzur Ve Huşu İle Tamamlamak

Fıkıh âlimleri «huşu»un namazın farzlarından mı olduğu, yoksa fa-ziletlerinden mi sayılması gerektiği hususunda anlaşmazlık halindedirler, her iki görüşü de ileri sürenler vardır. Birinci görüşü savunanlar şu ha-dis ve âyete dayanıyorlar. Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

— Kulun ancak aklı tam yerinde iken kıldığı namaz, namaz yerine geçer.»

Allah'ı Unutmak,Fasıklık Ve Nifak

Kadının biri Hasan el-Basrî'ye (rehimehullahu) gelir, «genç bir kızım vardı, öldü, onu rüyamda görmek istiyorum, onu rüyada görmeni sağla-yacak bir dua öğretesin diye sana geldim» der.

Hasan el-Basrî (rehimehullahu) da kadının arzusunu yerine getirir. Kadın kızını rüyasında görür ki, aman Allah'ım! Üzerinde katrandan bir el-bise, boynuna bukağu ve ayaklarına prangalar vurulmuş.

Durumu Hasan el-Basrî'ye bildirir, veli de bu hale üzülür.

Sem'iyât (naklî deliller) ve Rasûlullah'ın haber verdiği şeyleri tasdik ve doğrulamak

I. Esas: Haşr ve Neşr
Bu esas, haşr ve neşr hakkındadır.37 Haşr ve neşr hakkında şeriat (Allah'ın nizamı) vârid olmuştur. Şeriat ise haktır; binaena-leyh haşr ve neşri doğrulamak herkese vaciptir. Çünkü, haşr ve neşrin mümkinâttan olduğu aklen de sabittir. Haşr ve neşr'in mânâsı ölümden sonra iade olunmak ve diriltmek demektir. Diriltmek, tıpkı başlangıçtaki yaratmak gibi Allah'ın kudretine dâhildir.

De ki: 'Onları ilk defa yaratan diriltir ve O, her yaratılanı, tamamıyla bilir'.(Yâsin/79)

RUHLA ALÂKALI ÜÇ CİNS CEHENNEM ATEŞİ

Şimdi ruhanî Cehennemi anlatalım: Rûhanî dememizin sebebi, beden araya girmeksizin yalnız ruha olduğu içindir. Âyet-i kerîmede, «O Allah'ın tutuşturulmuş bir ateşidir ki, tırmanıp yüreklerin tâ üstüne çıkacak ve kaplayacaktır», (1) buyurulması bunu gösteriyor. O, kalbi istilâ eden bir ateştir. Bedenle alâkalı olan ateşe ise cismanî, denir.

BU DÜNYADA CENNET VE CEHENNEMİ MÜŞAHEDE

Burada aklına şöyle bir sual gelebilir: Fıkıh âlimleri ile kelâm âlimleri arasında, insanın ruhu öldükten sonra yok olur ve sonra onu tekrar yaratırlar, sözü meşhurdur. Bu ise sizin dediğinize uymuyor. Cevabında deriz ki:

BEDEN VE RUHLA ALÂKALI CENNET VE CEHENNEM

Ölümün hakikati bilinmeyince âhiretin hakikatini kimse bilemez. Hayatın hakikatini bilemeyince, ölümün hakikatini bilemez. Ruhun hakikatini bilmeyince de, hayatın hakikatini bilemez. Ruhun hakikatini bilmek de, bir kısmını açıkladığımız kendi nefsini bilmektir.