ahlak

2.Tevazu'nun Fazileti

Hadîsler

Affetmekten dolayı Allah Teâlâ, kulunu izzet yönünden yükseltir. Hiçbir kul yoktur ki Allah için tevazu göstersin de Allah onu yüceltmesin!30

Hiçbir kul yoktur ki, onunla beraber iki melek bulunmasın! O kulun ağzında (manevî) bir gem vardır. Melekler onu o gemle zaptetmektedirler. Eğer kul nefsini yüceltirse o gemi, ikisi birden çekerler. Sonra derler ki: 'Ey Allahım! Onu alçalt!' Eğer mütevazi olursa, şöyle dua ederler: 'Ey Allahım! Onu yücelt!31

Ahlâk'ı Güzelleştirmenin Yolları

Ahlak
Daha önce anlaşılmıştı ki ahlâkta îtidal, nefsin sıhhati demektir. İtidalden uzaklaşmak ise, bir hastalıktır. Tıpkı mizacta îtidalin bedenin sıhhati, itidalden sapmanın o mizaçta bir hastalık olduğu gibi... Bu bakımdan biz bedeni misâl olarak ele alıp deriz ki; kötü huyların giderilmesi, faziletlerin ve güzel ahlâkın kazanılması hususunda nefsin tedavisi, bedenin illetlerini kendisinden uzaklaştırmak, sıhhatini kazandırmak hususundaki tedavisine benzer.

Güzel Ahlâk'a Ulaştıran Sebepler

Anlaşıldı ki güzel ahlâk, akıl kuvvetinin îtidal ve normal derecesine, hikmet'in kemâline, öfke ve şehvet kuvvetinin normal olup akla ve şeriate itaat etmesine bağlıdır. Bu normallik, iki yönden meydana gelir.

1.İlâhî bir cömertlikle, fıtrî bir kemâlle hâsıl olur. Öyle ki insan, kâmil bir akıl ile doğar. Güzel ahlâklı olarak dünyaya gelir.Hatta şehvet ve gazabı da korunmuştur! Onun şehvet ve öfkesi,akla ve ilâhî nizama itaat edecek ve normal bir şekilde yaratılmıştır. Bu bakımdan bu kimse öğrenmeksizin âlim olur.

9 Hz. Peygamber'in Cömertliği

Hz. Peygamber (s.a) insanların en cömerdiydi.(201)Hz. Peygamber Ramazan'da esen rüzgâr gibiydi. Hiçbir şeyi yanında tutmazdı. Hz. Ali Hz. Peygamber'i vasıflandırırken şöyle derdi: 'Vermek bakımından insanların en cömerdi, göğüs bakımından da insanların en genişi... Dil yönünden insanların en doğrusu.... Sözüne sahip çıkmak yönünden insanların en sadığı... Tabiatı insanların en yumuşağı... Muaşeretçe insanların en şereflisi idi. İlk olarak gören ondan korkardı. Onunla sohbet eden onu severdi'.(202)

8 Hz.Peygamber'in Hoşlanmadığı Hususlardaki Hoşgörüsü

Hz. Peygamber (s.a), ince derili (hayâ sahibi) zâhir ve bâtını lâtif bir zattı.(195) Öfkeli veya sevinçli olduğu yüzünden anlaşılırdı.(196)Öfkesi şiddetlendiği zaman, sakalını çokça sıvazlardı.(197)Kerih gördüğü birşeyle hiç kimse ile konuşmazdı. Bir ara huzuruna, sırtında sarı bir elbise bulunan bir kimse girdi. O, sarı elbiseyi hoş karşılamadığı halde, adama birşey söylemedi. Adam gittikten sonra, orada bulunan bazı zevata'Keşke bu adama söyleseydiniz! Bu sarı elbiseyi giymeseydi'dedi.(198)

7 Hz. Peygamberin Merhameti ve Hoşgörüsü

Hz. Peygamber, insanların en halîmi ve kudretlisi olmakla beraber herkesten daha fazla affetmeyi seven bir zattı. Hatta bir savaşta Hz. Peygamber'e altın ve gümüşten gerdanlıklar getirildi. Onları muharip ashâbı kirâm arasında taksim etti. O esnada bedevilerden biri ayağa kalktı ve şöyle haykırdı:
-'Ya Muhammed! Allah'a yemin ederim, eğer Allah sana adaleti emretmişse ben seni adaletle hareket eder görmüyorum!'
Bunun üzerine Hz. Peygamber:
-'Sana rahmet olsun! Acaba benden sonra senin hakkında kim adâletli hareket edebilir?'

6 Resul-i Ekrem ( S.A.V.) 'in Giyim Hususundaki Edep ve Ahlâkı

Hz. Peygamber (s.a) hangi elbiseyi bulursa giyerdi. İster izar (baştan ayağa kadar bedeni kaplayan bir elbise) ister rida (kaftan) ister kamis (iç gömlek) veya cübbe olsun veya başkası olsun.(155)Elbiseler içerisinde Hz. Peygamber'in hoşuna en fazla giden yeşil elbiseydi. En fazla giydiği elbise de beyaz elbisedir.'Beyaz elbiseyi dirilerinize giydiriniz ve ölülerinize de kefen yapınız.' buyurmuştur.(156)

4 Hz. Peygamber'in Ahlâk ve Edebine İlişkin Başka Bir Bölüm

Ebu Buhterî'nin rivayet ettiklerinden bazıları şunlardır; Hz. Peygamber (s.a) ehli imandan herhangi bir kimseye küfretmemiştir. Küfrettiği zaman, onun kefaretini vermiş ve yerine rahmet okumuştur.(59) Hiçbir kadına ve hiçbir hizmetçiye lanet okumamıştır.(60) Savaş esnasında olduğu halde kendisine:
'Ne olur ya Rasûlullah! Bu kâfirlere lânet okuyup helâk olmaları için dua et!' denildiğinde Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur: Ben rahmet olarak gönderildim. Lânet okuyucusu olarak gönderilmiş değilim. (61)

3 Hz. Peygamber'in Güzel Ahlâkına İlişkin Alimlerin Derledikleri Bazı Rivayetler

Hz. Peygamber (s.a) insanların en hâlimi, en cesaretlisi, en âdili, en afifi idi. Mübarek eli cariyesi veya nikâhlısı veyahut mahremi olmayan herhangi bir kadının eline hiç değmemiştir.(9) Hz. Peygamber insanların en cömerdiydi. (10) Onun yanında hiçbir dinar ve hiçbir dirhem akşamlamazdı.(11) Eğer onun elinde fazla bir mal olsa ve verecek bir kimseyi bulamazsa ve gece de gelirse, onu muhtaç olan kimseye vermedikçe evine gelmezdi.(12)

11 Hz. Peygamber'in Tevâzuu

Hz. Peygamber (s.a) yüce mertebesinde tevâzu yönünden insanların en ileride olanıydı(213) İbn Amr der ki: Hz. Peygamber'in, kızıl bir devenin sırtında cemrelere taş attığını, önünden herhangi bir kimsenin dövülüp kovulmadığını ve 'yol açınız, yol açınız denilmediğini gördüm.(214)

KENDİ HAREKET VE DURUMUNU KONTROL ETME

Kendi bâtınında bu dört pehlivan ve âmirin bulunduğunu öğrenmiş oluyorsun. O hâlde kendi hareket ve duruşlarını murakabe eyle (kontrol et). Ancak böylece, bu dünyada, bu dörtten hangisine uyduğun anlaşılır.

Muhakkak bilmelisin ki, her hareketinden kalbinde bir sıfat hâsıl oluyor. O sıfat da sana benzer. Seninle beraber öbür dünyaya gider. Bu sıfata ahlâk derler. Ahlâkın tamamı da dört pehlivandan meydana gelir.