Kibir

3.Ucb'un ve Idlâlin Hakikati ve Tarifleri

Ucub, ancak kemâl olan bir vasıf sebebiyle oluşur. Nefsinin bir ilimde, amelde, malda veya başka bir sahada, kemâlini bilen bir kişinin iki durumu vardır:

Birincisi: O kemâlin zevâlinden, eksilmesinden veya temelinden yok olup gitmesinden korkmasıdır. Böyle bir kimseye ucb'a kapıldı denilmez.

9.Kibri Tedavi Etmenin ve Tevazu Sahibi Olmanın Yolu

Kibir, helâk eden şeylerdendir. Kibirden tamamen kurtulan hiçbir insan yoktur. Kibri sökmek farz-ı ayndır. Kibir, sadece temenni ile sökülmez. Tedavi ile, kökünü kesen ilaçları kullanmakla kesilir. Kibri tedavi etmekte iki yol vardır: Birinci yol, kibrin temelini dipten kaldırmak, ağacını kalpteki kökünden söküp atmaktır. İkinci yol, ârızî olan kibri, insanın başkasına karşı kibirlendiği özel sebeplerde bertaraf etmektir.

Birinci Yol

7.Kibir'i Teşvik Edip Hazırlayan Sebepler

Kibir, bâtınî bir ahlâktır. Görünen ahlâk ve fillere gelince, onlar o bâtınî ahlâkın meyvesi ve neticesidirler. Buna tekebbür demek, kibir ismini de nefsin büyütülmesi ve kıymetinin başkasının kıymetinden üstün olması mânâsına tahsis etmek uygundur. Bu bâtınî ahlâkı gerektiren bir tek sebep vardır. O da -mânâsı ileride geleceği gibi- mütekebbir kişiye bağlı bulunan ucubdur; zira kişi nefsinden, ilminden, amelinden veya sebeplerinden herhangi birşeyle ucb'a kapıldığı zaman nefsini büyütür ve kibirlenir.

6.Ne ile Kibir Yapılır?

Kişi ancak nefsini büyük saydığı zaman kibirlenebilir. Nefsini de ancak kemâl sıfatlarından bir sıfata sahip olduğuna inandığı zaman büyütür. Bunun özü, dinî veya dünyevî bir kemâle dönüşür. Dinî kemâl, ilim ve ameldir. Dünyevî kemâl ise neseb, güzellik, kuvvet, mal ve yardımcıların çokluğudur. Bu bakımdan bunlar yedi sebeptirler:

1- İlim

Âlimlerin gururlanması pek çabuk olduğu için Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur: İlmin âfeti, gururlanmaktır'53

1.Kibir'in Zemmi

Ayetler
Allah Teâlâ Kur'an'ın birçok yerinde kibiri ve mütekebbir olan her zorbayı zemmetmiştir.
Yeryüzünde haksız yere kibirlenenleri, ayetlerimden uzaklaştıracağım.(A'raf/146)

İşte Allah her mütekebbir zorbanın kalbini böyle mühürler.(Gafîr/35)
(Elçiler düşmanlarına karşı Allah'tan) zafer istediler ve her inatçı zorba perişan oldu.
(İbrahim/15)

Yemin olsun ki onlar nefislerinde büyüklük tasladılar. Büyük bir azgınlıkla haddi aştılar;(Furkan/21)

BİRİNCİ BÖLÜM "Kibir"

Bu kısımda kibrin kötülüğü, mağrur olmanın kötülüğü, tevâzuun faziletinin beyanı, tekebbürün hakikatinin ve âfetinin beyanı, kime karşı kibir gösterileceği ve kibrin derecelerinin beyanı, ne ile kibir yapılır, kibre sevkeden sebepler nelerdir, mütevazi kimselerin durumlarının beyanı, kibrin ortaya çıktığı yerlerin beyanı, kibrin tedavisinin, kibir ile nefsi imtihan etmenin, tevazu ahlâkının güzel ve mezmûm kısımlarının açıklaması yapılacaktır.

Kibir ve Kendini Beğenmişliğin Kötülüğü

Allah (C.C) beni ve seni dünya ve âhiretin iyiligine kavustursun. Bilesin ki. büyüklük taslamak ve kendini begenmislik faziletleri siler ve alçaklik kazandirir. Nasihat dinlemeyi ve terbiye edilmeyi engelleyen bir rezalet olmak için sana kâfidir.

Bu yüzdendir ki, mütefekkirler «Ilim haya ile büyüktük taslama arasinda barinamaz. Sel yüksek binalara nasil düsmansa ilim de böbürlenenlere öyle düsmandir» derler.

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Kalbinde zerre kadar büyüklük duygusu bulunan kimse, cennete giremez.»

Kibrin Kötülüğünü Belirtmek

Kibirliligin fenaligi ve kötü akibeti hakkinda daha önce söylediklerimize ilâveten sunlari söylemek istiyoruz. Bu huy Iblisin isledigi ilk günahtir. Allah (C.C) da kendisini lanetleyerek gökler ve yerler kadar genis olan cennetten cehennem azabina kovmustur.
Bir Hadis-i Kudsî'de: Ulu Allah (C.C) «Ululuk, ridam, azamet de gömlegimdir. Bunlarin birinde bana ortak çikani hic aldirmadan belini kirarim.» buyuruyor.

Peygamberimiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

Kibrin Kötülüğü

Kibrin Kötülüğü
Ulu Allah (C.C) Kur'an-i Kerim'in çesitli yerlerinde kibri ve kendini begenmis zorbalari kötulemis, kinamistir.

Nitekim ulu Allah söyle buyuruyor:

"Yer yüzünde, hiç bir hakli gerekçeye dayanmaksizin, kendini büyük görenlerin bakislarini, âyetlerimi idrak edip ibret almaktan alakoyacagim. Onlar bütün âyetleri görseler bile inanmazlar, eger dogru yolu görseler bile onu kendilerine yol edinmezler. Fakat egrilik ve kargasalik yolunu görünce o yolu tutarlar. Bu tutum, ayetlerimizi yalan sayarak onlarin iç yüzünün farkinda olmamalarindandir."