Teyemmüm'ün Keyfiyeti
Aradığı halde suyun bulunmadığı veya suyun bulunduğu yerde yırtıcı hayvan, düşmanın mevcut olduğu veyahut yanındaki suya kendisinin veya arkadaşının ihtiyacı bulunduğu veya bu suyun başkasının mülkü olduğu, sahibinin de günün rayicinden fazla paraya suyu satmak istediği veya azalarında yara bulunduğu, yahut da hasta olduğu, suyu kullandığı takdirde azasının zarara uğramasının mümkün olduğu veya hastalığının şiddetleneceğini zannettiği hallerde, kişi bu engellerle beraber farz namazın vakti girinceye kadar sabretmelidir.
Sonra üzerinde toprak olan temiz yere ki orada bulunan toprak da temiz, hâlis ve yumuşak olmalıdır gider. Parmaklarını bitiştirerek ellerini o toprağa vurup bir defasıyla yüzünü mesheder.
Yüzünü meshederken namaz kılmaya niyet etmelidir. İster sakalı hafif, isterse gür olsun, toprağı, su gibi kılların köküne yetiştirmekle mükellef değildir.
Ancak yüzünün derisini tamamen toz ile meshetmeye gayret göstermelidir. Bu ise bir tek dokunuş ile hâsıl olur. Çünkü yüzün eni iki elin eninden fazla değildir.
Bütün yüzün meshedilmesinde zannı galip kâfidir. Yüzünü meshettikten sonra yüzüğünü çıkarır, ikinci bir defa ellerini toprağa vurur, parmaklarının arasını açar. Sonra sağ elin parmaklarının arkasını sol elin parmaklarının iç kısmına koyar.
Parmak uçlarının iki elinin şehadet parmaklarından aşmaması şarttır. Sonra sol elini koyduğu yerden yavaş yavaş bilek istikametinde sağ elin dirseğine kadar götürür.Dirsekte sol elin ayasıyla sağ kolun iç kısmını tutar ve böylece elin bileğine kadar getirir.
Sol elin baş parmağının iç kısmını, sağ elin baş parmağının arkasına sürtmelidir. Sonra aynı şeyi sağ el ile sol kola yapmalıdır. Sonra ellerini mesheder, parmaklarının arasını hilâller.
Bundan gaye bir dokunuş ile iki kolu dirseklere kadar tamamen toprakla meshetmektir. Eğer bunu yapmak zor gelirse iki veya daha fazla dokunuşla kolların meshedilmesinde beis yoktur.
Teyemmüm ile bir farzı kıldıktan sonra istediği kadar nafile namaz kılabilir. Eğer iki farzı cem-i takdim (birinci namazın vaktinde kılmak) veya cem-i tehir (ikinci namazın vaktinde kılmak üzere birinci namazı tehir) ederek bir arada kılarsa,
ikinci farz için ikinci bir defa teyemmüm etmesi lâzımdır. İşte böylece her farz olan namaz için ayrı teyemmüm yapmak lâzımdır. (Hanefilere göre hüküm daha farklıdır) Allah herşeyi daha iyi bilir!
Sonra üzerinde toprak olan temiz yere ki orada bulunan toprak da temiz, hâlis ve yumuşak olmalıdır gider. Parmaklarını bitiştirerek ellerini o toprağa vurup bir defasıyla yüzünü mesheder.
Yüzünü meshederken namaz kılmaya niyet etmelidir. İster sakalı hafif, isterse gür olsun, toprağı, su gibi kılların köküne yetiştirmekle mükellef değildir.
Ancak yüzünün derisini tamamen toz ile meshetmeye gayret göstermelidir. Bu ise bir tek dokunuş ile hâsıl olur. Çünkü yüzün eni iki elin eninden fazla değildir.
Bütün yüzün meshedilmesinde zannı galip kâfidir. Yüzünü meshettikten sonra yüzüğünü çıkarır, ikinci bir defa ellerini toprağa vurur, parmaklarının arasını açar. Sonra sağ elin parmaklarının arkasını sol elin parmaklarının iç kısmına koyar.
Parmak uçlarının iki elinin şehadet parmaklarından aşmaması şarttır. Sonra sol elini koyduğu yerden yavaş yavaş bilek istikametinde sağ elin dirseğine kadar götürür.Dirsekte sol elin ayasıyla sağ kolun iç kısmını tutar ve böylece elin bileğine kadar getirir.
Sol elin baş parmağının iç kısmını, sağ elin baş parmağının arkasına sürtmelidir. Sonra aynı şeyi sağ el ile sol kola yapmalıdır. Sonra ellerini mesheder, parmaklarının arasını hilâller.
Bundan gaye bir dokunuş ile iki kolu dirseklere kadar tamamen toprakla meshetmektir. Eğer bunu yapmak zor gelirse iki veya daha fazla dokunuşla kolların meshedilmesinde beis yoktur.
Teyemmüm ile bir farzı kıldıktan sonra istediği kadar nafile namaz kılabilir. Eğer iki farzı cem-i takdim (birinci namazın vaktinde kılmak) veya cem-i tehir (ikinci namazın vaktinde kılmak üzere birinci namazı tehir) ederek bir arada kılarsa,
ikinci farz için ikinci bir defa teyemmüm etmesi lâzımdır. İşte böylece her farz olan namaz için ayrı teyemmüm yapmak lâzımdır. (Hanefilere göre hüküm daha farklıdır) Allah herşeyi daha iyi bilir!