Giriş (Zikirler ve Dualar)

Hamd, şefkati şâmil ve rahmeti geniş olan Allah'a mahsustur. O, kendisini zikreden kullarını hayırla yâdeder.

Nitekim Kur'an'da şöyle buyurmaktadır.
(İbâdet ederek) beni anın ki, ben de sizi mağfiretimle anayım.
(Bakara/152)

Allah Teâlâ şu ayetiyle, hakikî kullarını kendisinden istemeye ve duaya teşvik etmektedir:
Bana dua edin, size icâbet edeyim. (Mü'min/60)

Allah Teâlâ şu âyetiyle de muti'âsi, yakın uzak, tüm kullarını her çeşit ihtiyaç ve isteklerini bütün açıklığıyla kendisinden istemeye davet etmektedir:

Ey râsûlüm! Kullarım sana benden sorarlarsa, (onlara bildir ki) şüphesiz ben, (kendilerine) çok yakınımdır. Bana dua edenin duasını kabul ederim. (Bakara/186)

Salât ve selâm, peygamberlerin efendisi Hz. Muhammed'e, âline ve asfîyânın en hayırlısı olan ashabına olsun!

Allah'ın Kitabı'nı okumak hâriç, dille yapılan hiçbir ibadet yoktur ki, Allah'ın zikrinden ve ihtiyaçların hâlis dualarla O'na arzedilmesinden daha faziletli olsun. Bu nedenle önce kısa da olsa zikrin faziletini beyan edeceğiz. Sonra da muayyen zikirler hakkında tafsilât verip duanın faziletini, şart ve âdâbını açıklayacak, din ve dünya hedeflerini içerisine alan ve Rasûlullah'tan vârid olan dualar ile mağfiret ve istiâze hususunda naklolunan duaları ve benzerlerini izah edeceğiz. Bu maksatlar beş bölümde ele alınacaktır.

Birinci Bölüm: Kısa ve uzun olmak üzere zikrin fazileti ve faydaları

İkinci Bölüm: Duanın fazileti ve âdâbı; Hz. Peygamber'den vârid olan bazı duaların, istiğfârın ve Rasûlullah'a getirilen salavât-ı şerîfenin fazileti

Üçüncü Bölüm: Belirli kişilere ve sebeplere atfedilen mensur dualar

Dördüncü Bölüm: Rasûlullah'tan ve ashâb-ı kirâmdan senedleri zikredilmeyen me'sur dualar

Beşinci Bölüm: Bazı önemli hâdiselerin vukûu ânında vârid olan dualar