Tevekkül

7.Tevekkül Sahiplerinin Amelleri

İlim hali, hâl de ameli doğurur. Bazen tevekkül'ün mânâsının, bedenen çalışmayı, kalben tedbiri terketmeyi, atılan paçavra ve çengele takılan et parçası gibi yere serilmek olduğu zannedilir! Oysa böyle zannetmek, cahillerin işidir. Böyle zannetmek, şer'an haramdır.

6.Tevekkül Halleri Hakkında Şeyhlerin Sözleri

Şeyhlerin bu sözlerinin hiç birinin daha önce zikrettiğimiz mânâ hududununun dışına çıkmadığı bilinmelidir. Fakat şeyhlerin her biri hallerin bazılarına işaret etmiştir.

5.Tevekkül Hali

Daha önce tevekkül makamının ilim, hâl ve amelden mürekkeb olduğunu söylemiş, ilim'in ne olduğunu da beyan etmiştik.

Hale gelince, tevekkül, tahkik noktasında halden ibarettir. İlim ise, onun temelini teşkil eder. Meyvesi ise ameldir. Tevekkül'ün tarifinin beyanına dalanlar, oldukça değişik ve birçok ibareler ileri sürmüşlerdir. Herkes kendi nefsinin makamından ve kendi hali olan tevekkül'den bahsetmiştir. Nitekim sûfîlerin de bu şekilde, öteden beri gelen bir âdeti vardır. Bu sözleri nakletmek ve çoğaltmakta bir fayda yoktur.

4.Tevekkül'ün Halleri ve Amelleri

Bu bölümde tevekkül hali, meşâyihin tevekkül'ün tarifi hakkındaki söylediği sözler, tek başına veya çoluk çocuk sahibi olan kimsenin kesb hususundaki tevekkülü, azık edinmeyi terketmek hususundaki tevekkül, zarar vereni defetmekteki tevekkül, tedavi ve başka yollarla zararı izale etmekteki tevekkül gibi hususlar ele alınacaktır Rahmetiyle muvaffak kılan Allah'tır.

3.Tevekkül'ün Esası Olan Tevhîd'in Hakikati

Tevekkül, imanın kapılarındandır. İmanın kapıları ancak ilim, hâl ve amelle düzene girer. Böylece tevekkül, esas olan ilim, meyve olan amel ve tevekkül ismiyle kastolunan bir hâl meydana getirir.

2.Tevekkül'ün Fazileti

Ayetler
Eğer mü'min iseniz Allah'a tevekkül ediniz.(Mâide/23)

Tevekkül edenler, Allah'a dayansınlar.(İbrahim/12)

Kim Allah'a tevekkül ederse, Allah ona kâfidir.(Talâk/3)

Çünkü Allah, kendine dayanıp güvenenleri sever.(Âlu İmran/159)

Allah o makam sahibini sever. Onun sahibi Allah'ın zimmetindedir. O ne büyük makamdır. Allah'ın kendisine kâfi olup, sevip koruduğu kimse, muhakkak büyük bir zaferi elde etmiştir; zira mahbub, azap vermez, uzaklaştırmaz ve mahrum bırakmaz.Allah, kuluna kâfi değil mi? (Zümer/36)

1.Giriş

Hamd; mülk ve melekûtu tedbîr eden, izzet ve ceberrût'un biricik sahibi olan, gökleri direksiz yükselten, kulların rızıklarını o göklerde kılan Allah'a mahsustur. O Allah ki kalp ve akıl sahiplerinin gözlerini vasıta ve sebeplerden sebeplerin müsebbibine çevirmiş, onların himmetlerini sebeplerin müsebbibinden başkasına iltifat etmekten müstağni kılmıştır.

Tevekkülün Fazileti

Tevekkülün Fazileti
Bu bahisdeki âyetlerden biri söyledir:

«— Hic süphesiz, Allâh Tevekkül edenleri sever»

(Al-i imrân Süre-i Celilesi; 159).

Sahibi Allah (C.C), sevgisi ile sereflenmis, mensubu Allah (C.C)'in destegi ile müjdelenmis olon rütbe ne yüce bir rütbedir. Yetkili koruyucusu, destekleyicisi, seveni ve gözeticisi Allâh (C.C) olan kimse, hic süphesiz, büyük bir kurtulusa ermistir. Cünki sevilen azaba çarptirilmaz, sürülmez, kovulmaz.

Tevekkülün Fazileti

Tevekkülün Fazileti
Bu bahisdeki âyetlerden biri söyledir:

«— Hic süphesiz, Allâh Tevekkül edenleri sever»

(Al-i imrân Süre-i Celilesi; 159).

Sahibi Allah (C.C), sevgisi ile sereflenmis, mensubu Allah (C.C)'in destegi ile müjdelenmis olon rütbe ne yüce bir rütbedir. Yetkili koruyucusu, destekleyicisi, seveni ve gözeticisi Allâh (C.C) olan kimse, hic süphesiz, büyük bir kurtulusa ermistir. Cünki sevilen azaba çarptirilmaz, sürülmez, kovulmaz.

Kursı - Arş - Mukarreb Melekler - Rızıklar ve Tevekkül

Kursı - Arş - Mukarreb Melekler - Rızıklar ve Tevekkül
Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:

«— Allah'in Kürsi'si gökleri ve yeri kaplar.»

(Bakara Sûre-i Celilesi: 255)

Bazi tefsir âlimlerine göre «Kürsî» Allah (C.C.)´in ilminden mecazdir. Bazilarina göre O'nun mülkü kasdedilmektedir. Bir kisim âlimlerin yorumuna göre ise burada bildigimiz gök cisimleri kasdedilmektedir.

Hz. Ali'den (K.V.) rivayet edildigine göre:

"Kursi» parlak incidendir ve uzunlugunu Allah (C.C.)'dan baska hic kimse bilmez."