günah

Tövbenin Fazileti

Tövbenin Fazileti
Tevbenin fazileti hakkinda birçok ayet inmistir. Nitekim ulu Allah (C.C) buyuruyor ki:

"Ey müminler, hepiniz günahlarinizdan tevbe ediniz ki, kurtulusa eresiniz."

(Nur Sûre-i Celilesi; 31)

"Allah'in iyi kullari, Allah ile birlikte baska bir ilâha tapmazlar, hakka dayanmaksizin Allah'in haram kildigi canliyi öldürmezler, zina islemezler. Bunlari yapan, agir günah islemis olur. Kiyamet günü azabi kat kat olur ve çaresiz olarak cehennemde ebedî kalir.

Günâhtan Sakınmanın Fazileti

Bilesin ki, günah islemekten insani meneden en büyük engel Allah (C.C) korkusu. O'nun adalet ve intikamindan çekinmek. O'nun cezasindan gazab ve azabindan sakinmaktir.

Nitekim Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:

"Allah'in emrine aykiri davrananlar bir fitneye yakalanmaktan veya aci bir azaba çarpilmaktan korunuversinler."

Anlatildigina göre Peygamber (S.A.V)'imiz bir gün ölüm döseginde yatan bir delikanliyi ziyaret ederek ona:

ZİNA

Yüce Allah (C.C.) söyle buyurur:

"Kurtulusa eren müminler, edep yerlerini (fuhustan ve diger haramlardan) korurlar."
(Mü'minûn Sûresi. 5)

Yine ulu Allah (C.C.) buyuruyor:

"Fuhsun açigina da, gizlisine de yanasmayiniz." (En'âm Süresi. 151)

Burada «açik fuhus» zina, «gizli - sakli; fuhus» deyimi ile de öpüsme, elleme ve bakisma kasdediliyor olmalidir.

Nitekim Peygamber'imiz (S.A.S.)

«— Eller de, ayaklar da, gözler de zina islerler.»

Nitekim ulu Allah (C.C), söyle buyuruyor:

Namazı Huzur Ve Huşu İle Tamamlamak

Fıkıh âlimleri «huşu»un namazın farzlarından mı olduğu, yoksa fa-ziletlerinden mi sayılması gerektiği hususunda anlaşmazlık halindedirler, her iki görüşü de ileri sürenler vardır. Birinci görüşü savunanlar şu ha-dis ve âyete dayanıyorlar. Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

— Kulun ancak aklı tam yerinde iken kıldığı namaz, namaz yerine geçer.»

İblis Ve Azabını Beyan

Ulu Allah (C.C.) şöyle buyuruyor:

— Eğer dönerlerse (Allah'ın emrine uymaktan ve Resul'ünün gös-terdiği yoldan yüz çevirirlerse) bilsinler ki, Allah kâfirleri sevmez (onların ne tevbelerini kabul eder ve ne de günahlarını bağışlar)» (40).

Nitekim ulu Allah kendini büyük görüp Allah'ın ululuğunu kabul et-mediği için iblisin tevbesini kabul etmemiştir. Buna karşılık Hz. Adem'e tevbe etmeyi ilham etmesi ve tevbesini kabul etmesi, kendi dili ile güna-hını itiraf etmesi, pişmanlık duyması ve kendini suçlamasından dolayıdır.

Tevbe

Tevbe her müslüman erkek ve kadına farzdır. Nitekim ulu Allah (C.C.) şöyle buyuruyor:

— Ey iman edenler! Dönülmez bir tevbe ile Allah'a yöneliniz» (29).

Emir vücup içindir.

Yine ulu Allah (C.C.) şöyle buyuruyor:

— Allah'ı unuttukları için Allah'ın kendilerini kendilerine unutturduğu kimseler gibi olmayınız. Onlar fasıkların ta kendileridir» (30).

Yine Allah korkusu

Büyük ahlâk ve fıkıh âlimi Ebü'l - Leys es- Semerkandî (rahimehuffahu) şöyle der:

Allah'ın yedinci kat semada birtakım melekleri var ki, yaratıldıkları andan beri secdededirler. Böğürleri Allah korkusu ile devamlı titrer haldedir. Kıyamet günü başlarını secdeden kaldırarak «Ey noksanlıkların her türlüsünden berî olan Allah'ımız! Sana lâyık olduğun derecede ibadet edebilmiş değiliz» diyeceklerdir.

Kur'ân-ı Kerim'in şu âyeti, onların bu hâllerine işaret eder;