Günâhtan Sakınmanın Fazileti
Bilesin ki, günah islemekten insani meneden en büyük engel Allah (C.C) korkusu. O'nun adalet ve intikamindan çekinmek. O'nun cezasindan gazab ve azabindan sakinmaktir.
Nitekim Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
"Allah'in emrine aykiri davrananlar bir fitneye yakalanmaktan veya aci bir azaba çarpilmaktan korunuversinler."
Anlatildigina göre Peygamber (S.A.V)'imiz bir gün ölüm döseginde yatan bir delikanliyi ziyaret ederek ona:
«Kendini nasil hissediyorsun» diye sorar. Delikanli Peygamber'imize: «Yâ Rasûlallah (S.A.V), hem Allah (C.C)'a umut bagliyorum, hem de günahlarimdan ötürü korkuyorum» diye cevap verir. Bunun üzerine Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Böyle bir anda bu iki duygu kulun kalbinde biraraya gelince Ulu Allah (C.C) mutlaka onu umduguna kavusturur ve korktugundan korur.»
Veheb Ibni Verde (rahimehullah) der ki, «Hz.Isa (A.S) söyle diyordu:
"Cennet sevgisi ile cehennem korkusu belâlara katlanmayi saglar, kulu dünyanin nazlarindan, azgin isteklerinden ve kötülüklerinden uzak tutar."
Hasan-ül Basrî (rahimehullah) dan rivayet olunduguna göre, «Vallahi, sizden önce öyleleri gelip geçti ki, onlar günahi gözlerinde büyük gördükleri için cakiltaslari sayisinca fakirlere altin dagitsalar yine de kurtulamayacaklarindan korkarlardi» demistir.
Peygamber'imiz (S.A.S) bir gün sahâbilere:
"Benim isittigimi siz de isitiyor musunuz? «Gökyüzü hakli olarak üzerindeki yükün altinda sikintidan büzülüp zangirdiyor Nefsimi kudret elinde tutan Allah (C.C)'a yemin ederek söytüyorum ki, gökyüzünün her dört parmaklik yerinde Allah (C.C)'a ya secde eden, ya O'nun için ayakta dikilen veya rükua varan bir melek vardir."
"Benim bildiklerimi bilseniz, az güler, cok aglar ve Allah (C.C)'in yakaya yapismasinin çetinliginden, intikaminin aciligindan dolayi yüksek daglara çikar, O'na yakarirdiniz. Üstelik hic biriniz kurtulacak misiniz, yoksa kurtulamayacak misiniz, bilmezsiniz."
Bekr Ibni Abdullah El'Muzinî (rahimehullah) der ki:
«Gülerek günah isleyen kimse, aglayarak cehenneme girer.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Kul, Allah (C.C)'in katindaki azabin tamamini bilse, cehennem korkusu hiç bir an kalbinden çikmaz.»
Buhari ve Müslim'in rivayetine göre:
«Sen (önce) en yakin hisimlarini ikaz et.»
(Suara Sûre-i Celilesi: 214) meâlindaki âyet inince Peygamber (S.A.S.)'imiz ayaga kalkarak Kureys kabilesi mensuplarina söyle seslendi:
"Ey Kureys'liler! Kendinizi Allah (C.C)'dan satin alin. ben sizi Allah (C.C)'in hiç bir hükmünden kurtaramam."
Ey Abdülmenaf ogullari, sizi Allah (C.C)'in hiç bir hükmünden kurtaramam. Ey Allah (C.C) Resül'ünün amcasi Ibni Abbas, seni Allah (C.C)'in hiç bir hükmünden kurtaramam. Ey Allah Resül'ünün halasi Safiye, seni Allah (C.C)'in hiç bir hükmünden kurtaramam. Ey Muhammed'in kizi Fatimâ, benden diledigin mali iste, fakat seni Allah (C.C)'in hiç bir hükmünden kurtaramam.»
Bir gün Hz. Ayse (R. Anha):
«O kimseler ki, Allah'a dönecekler diye
kalbleri ürpererek kendilerine verilenden verirler. Iste onlar iyiliklere kosanlar ve bu alanda birbirleri ile yarisanlardir.» (Mû'minun Sûre-i Celilesi; 60-61) Mealindeki âyet hakkinda Peygamber'imize {S.A.S.):
«Âyetin kasdettigi kimseler zina eden, çalan, sarap içen ve bunlar ile birlikte Allah (C.C)'dan korkan kimseler midir» diye sorar. Peygamber {S.A.S.´imiz ona su cevabi verir:
«— Hayir Ebû Sekr'in kizi, hayir Siddik'in kizi! Âyet namaz kilan, oruç tutan, sadaka veren ve bunlara ragmen, «isledigi iyilikler, kabul edildi mi, yoksa edilmedi mi» diye Allah (C.C)'dan korkan kimseleri kasdetmektedir.»
Adamin biri Hasan-ül Basrî'ye (rahimehullah): «Yâ Said, kalbimi nerede ise sevincinden uçuracak sekilde bana ümid telkin edenlere karsi nasil davranmami tavsiye edersin?» diye sorar. Hasan-ül Basrî adama söyle cevap verir:
«Vallahi, sonradan güvene kavusmana ragmen, seni korkutanlar ile düsüp kalkacagina, bastan sana güven telkin ederek korkunç durumlar ile karsilasmana yol açanlar ile düsüp kalkman senin için daha hayirlidir.
Hz. Ömer (R.A.) sûikaste ugrayip sirtindan hançerlendigi zaman ölmek üzere iken ogluna der ki:
«Vay basima gelenlere! Çabuk yanagimi yere degdir. Anasi olmiyan! Eger O (Allah (C.C)) bana rahmet etmezse yazik bana. vay halime!»
Ibni Abbas (R. Anhuma) ona der ki: «Yâ Emirülmü'minin, bu ne korku! Oysa ki Allah (C.C) sana nice fetihler nasip etmis, nice sehirler ele geçirmeye seni vasita kilmis, sana nice nice basarilar göstermistir.»
Hz Ömer ona: «Kimseye zulmetmeden ve kimsenin zulmüne ugramadan kurtulmak isterdim» der.
Hz. Ali'nin (KerremeUahu vechehü) torunu Zeynelabidin'i (rahimehul-lah) her abdestten sonra titreme nöbeti tutardi, kendisine sebebini soranlara derdi ki:
«Yazik size, kimin huzuruna dikilip yakarmak üzere oldugunu biliyor musunuz?»
Ahmed Ibni Hambel (rahimehuüah) der ki: «Allah (C.C) korkusu beni yemekten, içmekten alikoyuyor. Bunlari istahim cekmiyor.»
Buhari ile Müslim'in rivayetlerine göre Peygamber'imiz (S.A.S.):
"Baska hiç bir gölgenin kalmayacagi Kiyamet Günü Allah (C.C)'in Ars'inin gölgesi altina alacagi yedi kimseden biri olarak «Tenhada Allah (C.C)'i hatirlayip (yani O'nun azabini anip isledigi emre aykiri günahlarin korkusu ile) göz pinarlari yasaran kimseyi zikretmistir."
Ibni Abbas'in (R. Anhuma) rivayet ettigine göre Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Su iki göz cehennem yüzü görmez:
1) Gece yarisi Allah (C.C) korkusu He aglayan göz.
2) Allah (C.C) yolunda geceyi nöbet tutarak geçiren göz.»
Ebû Hüreyre (RA)'nin bir hadisinde, Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Kiyamet Günü su üçü hariç, bütün gözler aglayacaktir:
1) Allah (C.C)'in haramlarina bakmaktan sakinan göz.
2) Allah (C.C) yolunda nöbet tutarak uykusuz sabahlayan göz.
3) Allah (C.C) korkusu ile sinek basi iriliginde yaslar akstan göz."
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Sagilan süt nasil memeye geri dönmezse Allah (C.C) korkusu ile aglayan göz de cehenneme düsmez. Allah (C.C) yolunda savasanin vücuduna konan toz ile cehennem atesinin dumani da biraraya gelmez.»
Amr Ibn-ül As (R.A.) der ki:
«Allah (C.C) korkusu ile bir damla yas akitmak, benim için bir dinar sadaka vermekten daha sevimlidir.»
Avn ibni Abdullah (rahimehullah) der ki:
«Ögrendigime göre Allah (C.C) için aglayan kimsenin göz yasi vücudunun neresine degse, ulu Allah (C.C) orayi cehennem atesine haram kilar.»
Peygamber (S.A.V)'imiz Allah (C.C) korkusu ile aglarken gögsünden kaynayan kazan gibi bir ses duyulurdu.
Kindi (rahimehullah) der ki:
«Allah (C.C) korkusu ile aglarken dökülen göz yaslarinin bir damlasi, denizler büyüklügündeki cehennem atesini söndürür.»
Ibni Simak (rahimehullah) nefsini azarlayarak der ki:
"Zâhidler gibi konusuyor, fakat münafiklar gibi davraniyorsun. Sonra da cennete girmek istiyorsun. Heyhat, heyhat. Cennet baskalari içindir. Onlarin Amelleri bizim islediklerimiz gibi degildir."
Süfyan-üs Sevrî (rahimehullah) der ki: «Cafer-us Sadik'in yanina vardim ve ona dedim ki; «Ey Allah (C.C)'in Resül (S.A.V)'ünün torunu, bana bir tavsiyede bulun.» Bunun üzerine o bana dedi ki;
«Ya Sufyan! Yalancida mertlik, kiskançta huzur, tembelde dostluk ve kötü huyluda efendilik olmaz.»
Ona: «Ey Rasûlallah (S.A.V)'in torunu, devam et» dedim. Söyle dedi.
«Yâ Sufyan! Allah (C.C)'in haram kildiklarindan kaçinirsan ibadet etmis olursun, Allah (C.C)'in sana ayirdigi paya azi olursan müslüman olursun. Insanlardan seninle neler konusmalarini isliyorsan, sen de insanlara onlari söylersen, mümin olursun. Günahkâr ile dostluk kurma ki, sana kötülüklerini ögretmesin.
Yani: «Kisi arkadasinin dinindendir, o yüzden herkes kimi arkadas edinecegine dikkat etsin» seklindeki hadise uymalisin. Bir is yapmak isteyince Allah (C.C)'dan korkanlara danis.»
Ben ona yine «Devam et, ey Allah (C.C) Resül (s.A.V)'ünün torunu» dedim. O da sözlerine söyle devam etti:
«Ya Sufyan kim soya dayanmayan asalet ve mevkie dayanmayan nüfuz istiyorsa. Allah (C.C)'in emrini kilmasin, günaha girmeksizin Allah (C.C)'a ibadet etmeye yücelsin.»
Ona yine: «Devam et» deyince sunlari söyledi:
«Babam bana su üç noktayi titizlikle telkin ederdi. Bana derdi ki; «Yavrum, kötü arkadasi olanin basi dertten kurtulmaz. Kötü yerlere girip çikan kinanir. Diline hâkim olmayan kimse, pisman olur.»
Ibni Mübarek (R.A.) der ki:
«— Vübeyb Ibni Verd'e sordum: «Allah (C.C)'in emrine zid hareket edenler ibadetten tad alabilirler mi?.» Bana: «Hayir. Allah (C.C)'in emrine zid hareket etmeyi kafasina koyanlar da ibadetten tad bulamaz» diye cevap verdi.
imam Ebû Ferec Ibn-ül Cevzi (Rehimehullahu) der ki:
"Allah (C.C) korkusu azgin nefsi arzulan yakan bir atestir. Buna göre onun fazileti, yaktigi azgin nefsî arzular ile günahtan uzaklastirma ve ibadete tesvik etme derecesi ile ölçülür."
Allah (C.C) korkusu nasil fazilet olmaz ki, âyet ve hadislerden ögrendigimize göre iffet; vera'; takva, cihad ve benzeri olan Allah (C.C)'a yaklastirici faziletli ameller onun sayesinde kazanilabilir.»
Nitekim ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
«— Rabb'lerinden çekinen için hidayet ve rahmet vardir.»
(A´raf Sûre-i Celilesi; 154)
Yine ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
"Allah onlardan, onlar da Allah'dan razi oldular. îste bu, Rabb'inden korkan içindir."
(Beyyine Sûre-i Celilesi; 8)
«— Allah'in huzuruna çikmaktan çekinenlere iki kere cennet vardir. Gerçek mü'minseniz benden korkun.»
(Rahman Sûre-i Celilesi; 209)
"Allah'dan korkanlar, yapilan nasihattan ders alacaklardir."
(A´la Sûre-i Celilesi; 10)
«— Kullari arasinda Allah'dan yanliz âlimler korkar.»
(Fâtir Sûre-i Celilesi; 28)
Ilmin faziletini bildiren âyet ve hadisler, ayni zamanda Allah (C.C) korkusunun da faziletini belirtmektedirler, çünkü Allah (C.C) korkusu ilmin ürünüdür.
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
— Kulun vücudu Allah (C.C) korkusu ile ürperince kuru agacin yaprak dökmesi gibi günahlarindan siyrilir.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) diyor ki:
"Allah söyle buyurur:
"izzetim hakki icin kulumda iki güveni, iki korku ile yanyana getirmem; buna göre, dünyada benden yana emin olanlari Ahirette korku ile karsilastiririm. Dünyada benden korkan kimseleri ahirette güvene kavustururum."
Ebu Süleyman-ud Darani (Rahimehullahi) der ki:
Allah (C.C) korkusu tasimayan kalb, harabedir.
Cünkü Ulu Allah (C.C):
"Gercekten Allah´in imtihanindan ancak agir zarara ugrayanlar endiseye düsmezler." buyurmustur.
Nitekim Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
"Allah'in emrine aykiri davrananlar bir fitneye yakalanmaktan veya aci bir azaba çarpilmaktan korunuversinler."
Anlatildigina göre Peygamber (S.A.V)'imiz bir gün ölüm döseginde yatan bir delikanliyi ziyaret ederek ona:
«Kendini nasil hissediyorsun» diye sorar. Delikanli Peygamber'imize: «Yâ Rasûlallah (S.A.V), hem Allah (C.C)'a umut bagliyorum, hem de günahlarimdan ötürü korkuyorum» diye cevap verir. Bunun üzerine Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Böyle bir anda bu iki duygu kulun kalbinde biraraya gelince Ulu Allah (C.C) mutlaka onu umduguna kavusturur ve korktugundan korur.»
Veheb Ibni Verde (rahimehullah) der ki, «Hz.Isa (A.S) söyle diyordu:
"Cennet sevgisi ile cehennem korkusu belâlara katlanmayi saglar, kulu dünyanin nazlarindan, azgin isteklerinden ve kötülüklerinden uzak tutar."
Hasan-ül Basrî (rahimehullah) dan rivayet olunduguna göre, «Vallahi, sizden önce öyleleri gelip geçti ki, onlar günahi gözlerinde büyük gördükleri için cakiltaslari sayisinca fakirlere altin dagitsalar yine de kurtulamayacaklarindan korkarlardi» demistir.
Peygamber'imiz (S.A.S) bir gün sahâbilere:
"Benim isittigimi siz de isitiyor musunuz? «Gökyüzü hakli olarak üzerindeki yükün altinda sikintidan büzülüp zangirdiyor Nefsimi kudret elinde tutan Allah (C.C)'a yemin ederek söytüyorum ki, gökyüzünün her dört parmaklik yerinde Allah (C.C)'a ya secde eden, ya O'nun için ayakta dikilen veya rükua varan bir melek vardir."
"Benim bildiklerimi bilseniz, az güler, cok aglar ve Allah (C.C)'in yakaya yapismasinin çetinliginden, intikaminin aciligindan dolayi yüksek daglara çikar, O'na yakarirdiniz. Üstelik hic biriniz kurtulacak misiniz, yoksa kurtulamayacak misiniz, bilmezsiniz."
Bekr Ibni Abdullah El'Muzinî (rahimehullah) der ki:
«Gülerek günah isleyen kimse, aglayarak cehenneme girer.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Kul, Allah (C.C)'in katindaki azabin tamamini bilse, cehennem korkusu hiç bir an kalbinden çikmaz.»
Buhari ve Müslim'in rivayetine göre:
«Sen (önce) en yakin hisimlarini ikaz et.»
(Suara Sûre-i Celilesi: 214) meâlindaki âyet inince Peygamber (S.A.S.)'imiz ayaga kalkarak Kureys kabilesi mensuplarina söyle seslendi:
"Ey Kureys'liler! Kendinizi Allah (C.C)'dan satin alin. ben sizi Allah (C.C)'in hiç bir hükmünden kurtaramam."
Ey Abdülmenaf ogullari, sizi Allah (C.C)'in hiç bir hükmünden kurtaramam. Ey Allah (C.C) Resül'ünün amcasi Ibni Abbas, seni Allah (C.C)'in hiç bir hükmünden kurtaramam. Ey Allah Resül'ünün halasi Safiye, seni Allah (C.C)'in hiç bir hükmünden kurtaramam. Ey Muhammed'in kizi Fatimâ, benden diledigin mali iste, fakat seni Allah (C.C)'in hiç bir hükmünden kurtaramam.»
Bir gün Hz. Ayse (R. Anha):
«O kimseler ki, Allah'a dönecekler diye
kalbleri ürpererek kendilerine verilenden verirler. Iste onlar iyiliklere kosanlar ve bu alanda birbirleri ile yarisanlardir.» (Mû'minun Sûre-i Celilesi; 60-61) Mealindeki âyet hakkinda Peygamber'imize {S.A.S.):
«Âyetin kasdettigi kimseler zina eden, çalan, sarap içen ve bunlar ile birlikte Allah (C.C)'dan korkan kimseler midir» diye sorar. Peygamber {S.A.S.´imiz ona su cevabi verir:
«— Hayir Ebû Sekr'in kizi, hayir Siddik'in kizi! Âyet namaz kilan, oruç tutan, sadaka veren ve bunlara ragmen, «isledigi iyilikler, kabul edildi mi, yoksa edilmedi mi» diye Allah (C.C)'dan korkan kimseleri kasdetmektedir.»
Adamin biri Hasan-ül Basrî'ye (rahimehullah): «Yâ Said, kalbimi nerede ise sevincinden uçuracak sekilde bana ümid telkin edenlere karsi nasil davranmami tavsiye edersin?» diye sorar. Hasan-ül Basrî adama söyle cevap verir:
«Vallahi, sonradan güvene kavusmana ragmen, seni korkutanlar ile düsüp kalkacagina, bastan sana güven telkin ederek korkunç durumlar ile karsilasmana yol açanlar ile düsüp kalkman senin için daha hayirlidir.
Hz. Ömer (R.A.) sûikaste ugrayip sirtindan hançerlendigi zaman ölmek üzere iken ogluna der ki:
«Vay basima gelenlere! Çabuk yanagimi yere degdir. Anasi olmiyan! Eger O (Allah (C.C)) bana rahmet etmezse yazik bana. vay halime!»
Ibni Abbas (R. Anhuma) ona der ki: «Yâ Emirülmü'minin, bu ne korku! Oysa ki Allah (C.C) sana nice fetihler nasip etmis, nice sehirler ele geçirmeye seni vasita kilmis, sana nice nice basarilar göstermistir.»
Hz Ömer ona: «Kimseye zulmetmeden ve kimsenin zulmüne ugramadan kurtulmak isterdim» der.
Hz. Ali'nin (KerremeUahu vechehü) torunu Zeynelabidin'i (rahimehul-lah) her abdestten sonra titreme nöbeti tutardi, kendisine sebebini soranlara derdi ki:
«Yazik size, kimin huzuruna dikilip yakarmak üzere oldugunu biliyor musunuz?»
Ahmed Ibni Hambel (rahimehuüah) der ki: «Allah (C.C) korkusu beni yemekten, içmekten alikoyuyor. Bunlari istahim cekmiyor.»
Buhari ile Müslim'in rivayetlerine göre Peygamber'imiz (S.A.S.):
"Baska hiç bir gölgenin kalmayacagi Kiyamet Günü Allah (C.C)'in Ars'inin gölgesi altina alacagi yedi kimseden biri olarak «Tenhada Allah (C.C)'i hatirlayip (yani O'nun azabini anip isledigi emre aykiri günahlarin korkusu ile) göz pinarlari yasaran kimseyi zikretmistir."
Ibni Abbas'in (R. Anhuma) rivayet ettigine göre Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Su iki göz cehennem yüzü görmez:
1) Gece yarisi Allah (C.C) korkusu He aglayan göz.
2) Allah (C.C) yolunda geceyi nöbet tutarak geçiren göz.»
Ebû Hüreyre (RA)'nin bir hadisinde, Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Kiyamet Günü su üçü hariç, bütün gözler aglayacaktir:
1) Allah (C.C)'in haramlarina bakmaktan sakinan göz.
2) Allah (C.C) yolunda nöbet tutarak uykusuz sabahlayan göz.
3) Allah (C.C) korkusu ile sinek basi iriliginde yaslar akstan göz."
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Sagilan süt nasil memeye geri dönmezse Allah (C.C) korkusu ile aglayan göz de cehenneme düsmez. Allah (C.C) yolunda savasanin vücuduna konan toz ile cehennem atesinin dumani da biraraya gelmez.»
Amr Ibn-ül As (R.A.) der ki:
«Allah (C.C) korkusu ile bir damla yas akitmak, benim için bir dinar sadaka vermekten daha sevimlidir.»
Avn ibni Abdullah (rahimehullah) der ki:
«Ögrendigime göre Allah (C.C) için aglayan kimsenin göz yasi vücudunun neresine degse, ulu Allah (C.C) orayi cehennem atesine haram kilar.»
Peygamber (S.A.V)'imiz Allah (C.C) korkusu ile aglarken gögsünden kaynayan kazan gibi bir ses duyulurdu.
Kindi (rahimehullah) der ki:
«Allah (C.C) korkusu ile aglarken dökülen göz yaslarinin bir damlasi, denizler büyüklügündeki cehennem atesini söndürür.»
Ibni Simak (rahimehullah) nefsini azarlayarak der ki:
"Zâhidler gibi konusuyor, fakat münafiklar gibi davraniyorsun. Sonra da cennete girmek istiyorsun. Heyhat, heyhat. Cennet baskalari içindir. Onlarin Amelleri bizim islediklerimiz gibi degildir."
Süfyan-üs Sevrî (rahimehullah) der ki: «Cafer-us Sadik'in yanina vardim ve ona dedim ki; «Ey Allah (C.C)'in Resül (S.A.V)'ünün torunu, bana bir tavsiyede bulun.» Bunun üzerine o bana dedi ki;
«Ya Sufyan! Yalancida mertlik, kiskançta huzur, tembelde dostluk ve kötü huyluda efendilik olmaz.»
Ona: «Ey Rasûlallah (S.A.V)'in torunu, devam et» dedim. Söyle dedi.
«Yâ Sufyan! Allah (C.C)'in haram kildiklarindan kaçinirsan ibadet etmis olursun, Allah (C.C)'in sana ayirdigi paya azi olursan müslüman olursun. Insanlardan seninle neler konusmalarini isliyorsan, sen de insanlara onlari söylersen, mümin olursun. Günahkâr ile dostluk kurma ki, sana kötülüklerini ögretmesin.
Yani: «Kisi arkadasinin dinindendir, o yüzden herkes kimi arkadas edinecegine dikkat etsin» seklindeki hadise uymalisin. Bir is yapmak isteyince Allah (C.C)'dan korkanlara danis.»
Ben ona yine «Devam et, ey Allah (C.C) Resül (s.A.V)'ünün torunu» dedim. O da sözlerine söyle devam etti:
«Ya Sufyan kim soya dayanmayan asalet ve mevkie dayanmayan nüfuz istiyorsa. Allah (C.C)'in emrini kilmasin, günaha girmeksizin Allah (C.C)'a ibadet etmeye yücelsin.»
Ona yine: «Devam et» deyince sunlari söyledi:
«Babam bana su üç noktayi titizlikle telkin ederdi. Bana derdi ki; «Yavrum, kötü arkadasi olanin basi dertten kurtulmaz. Kötü yerlere girip çikan kinanir. Diline hâkim olmayan kimse, pisman olur.»
Ibni Mübarek (R.A.) der ki:
«— Vübeyb Ibni Verd'e sordum: «Allah (C.C)'in emrine zid hareket edenler ibadetten tad alabilirler mi?.» Bana: «Hayir. Allah (C.C)'in emrine zid hareket etmeyi kafasina koyanlar da ibadetten tad bulamaz» diye cevap verdi.
imam Ebû Ferec Ibn-ül Cevzi (Rehimehullahu) der ki:
"Allah (C.C) korkusu azgin nefsi arzulan yakan bir atestir. Buna göre onun fazileti, yaktigi azgin nefsî arzular ile günahtan uzaklastirma ve ibadete tesvik etme derecesi ile ölçülür."
Allah (C.C) korkusu nasil fazilet olmaz ki, âyet ve hadislerden ögrendigimize göre iffet; vera'; takva, cihad ve benzeri olan Allah (C.C)'a yaklastirici faziletli ameller onun sayesinde kazanilabilir.»
Nitekim ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
«— Rabb'lerinden çekinen için hidayet ve rahmet vardir.»
(A´raf Sûre-i Celilesi; 154)
Yine ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
"Allah onlardan, onlar da Allah'dan razi oldular. îste bu, Rabb'inden korkan içindir."
(Beyyine Sûre-i Celilesi; 8)
«— Allah'in huzuruna çikmaktan çekinenlere iki kere cennet vardir. Gerçek mü'minseniz benden korkun.»
(Rahman Sûre-i Celilesi; 209)
"Allah'dan korkanlar, yapilan nasihattan ders alacaklardir."
(A´la Sûre-i Celilesi; 10)
«— Kullari arasinda Allah'dan yanliz âlimler korkar.»
(Fâtir Sûre-i Celilesi; 28)
Ilmin faziletini bildiren âyet ve hadisler, ayni zamanda Allah (C.C) korkusunun da faziletini belirtmektedirler, çünkü Allah (C.C) korkusu ilmin ürünüdür.
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
— Kulun vücudu Allah (C.C) korkusu ile ürperince kuru agacin yaprak dökmesi gibi günahlarindan siyrilir.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) diyor ki:
"Allah söyle buyurur:
"izzetim hakki icin kulumda iki güveni, iki korku ile yanyana getirmem; buna göre, dünyada benden yana emin olanlari Ahirette korku ile karsilastiririm. Dünyada benden korkan kimseleri ahirette güvene kavustururum."
Ebu Süleyman-ud Darani (Rahimehullahi) der ki:
Allah (C.C) korkusu tasimayan kalb, harabedir.
Cünkü Ulu Allah (C.C):
"Gercekten Allah´in imtihanindan ancak agir zarara ugrayanlar endiseye düsmezler." buyurmustur.
Konular
- Mahlûkat Arasında Verilecek Hüküm
- Dünyâ Malinin Kötülüğünü Beyân
- Ameller - Mizan ve Cehennem Azabim
- İtaatin Fazileti
- Şükür
- Kibrin Kötülüğü
- Gündüzleri ve Başka Zamanları Düşünmek
- Ölümün Şiddetinin Beyânı
- Kabrin ve Kabir Korkusunun Açıklanması
- Ilm'ül - Yakin, Aynel - Yakin ve Arz Günü Suâl
- Allah'ı (C.C.) Zikretmenin Fazileti
- Namazların Fazileti
- Cehennem Meydâni ve Cehennem Azabı
- Cehennem Azabı
- Günâhtan Sakınmanın Fazileti
- Namaz Kılmayanın Cezası
- Tövbenin Fazileti
- Zûlmü Nehyetmek
- Yetime Zulüm Etmeyi Yasaklamak
- Kibrin Kötülüğünü Belirtmek
- Tevâyun ve Kanaatin Fazileti
- Dünyâya Aldanmak
- Dünyanın Kötülüğü ve Ondan Sakındırmak
- Sadakanın Fazileti
- Müslüman Kardeşinin İhtiyâcını karşılamak
- Abdestin Fazileti
- Namazın Fazileti
- Namazın Fazileti
- Kıyametin Dehşetleri
- Cehennem ve Mizân'ın Sıfatları