kıraat

Kıraat Vazifeleri

Bu vazifeler üçtür:
A. İmam, namazı tek başına edâ eden zat gibi, istiftah (açma) duasını ve eûzü'yü gizlice okur. Sabah namazının bütün rek'atlarında, akşam ve yatsının da birinci ve ikinci rek'atlarında Fâtiha' yı ve Fâtiha'dan sonra okunan sûreyi sesli okuyacaktır; nitekim namazı tek başına edâ edenler de böyle yaparlar. Namazın sonunda, eğer sesli okunan namazlardansa 'âmin' kelimesini sesli getirmelidir. Cemaat de böyle yapmalı ve âminlerini imamın âmin'inden sonra değil, onunla birlikte getirmelidirler.121

Kıraat Hususunda İnsanlar Üç Sınıfa Ayrılır

1. Dili çalışan fakat kalbi gafil olan kişiler.
2. Kalbi çalışan diline tâbi olan, okuduğunun mânâsını anlayan, sanki başkasından dinliyormuş gibi olan kişiler ki bu, ashâb'ul-yemîn in derecesidir.
3. Kalbi herşeyden evvel mânâlara nüfuz eden, sonra da dili kalbinin hizmetçisi ve tercümanı olan kişiler.
Dilin, kalbin tercümanı olması ile muallimi olması arasında fark vardır. Mukarrebin zümresinin dili kalplerinin tercümanıdır. Onların kalpleri dillerine tâbi değildir. Namazda okunan ayetlerin mânâları ise şöyledir:

Namaza Tekbir ile Başlamanın ve Tekbirden Önce Yapılması Gereken Zâhirî Amellerin Keyfiyeti

Namaz kılmak isteyen kimsenin abdest aldıktan, beden, mekân ve elbise temizliği yaptıktan ve diz kapağından göbeğine kadar olan avret mahallini örttükten sonra kıbleye yönelip dimdik durması ve ayaklarını aralıklı tutup bitiştirmemesi uygundur. Bu vaziyette durmak kişinin fıkıh bilgisinin ölçüsüdür.

Hz. Peygamber namazda safn ve safdı yasaklamıştır. Safd, iki ayağı bitiştirmek demektir; nitekim şu ayeti kerimede bu anlamda kullanılmıştır: