İNSANLARIN KÖRLER ZÜMRESİNE BENZETİLMESİ

İnsanlar arasındaki ayrılıkların çoğu, hepsinin sözünde bir sebeple doğruluk bulunmasıdır. Fakat bazıları görmedikleri hâlde, her şeyi gördüklerini zannederler. Bunlar şehirlerine fil gelmiş olduğunu duyup, onu tanımak isteyen körler gibidirler.

Şehirdeki körler fili elle tanıyacaklarını zannettiler. Ellerini ona dokundurdular. Birinin eli hayvanın kulağına, diğerininki ayağına, bir başkasınınki baldırına, diğer birininki de dişlerine rast geldi. Bu körlerin hepsi bir araya gelince, filin nasıl olduğunu bunlardan sordular. Eli, hayvanın ayağına gelen dedi ki: Fil sütun gibidir. Eli hayvanın dişlerine temas eden dedi ki: Fil direk gibidir. Eli kulağına gelen dedi ki: Halı gibidir. Hepsi doğru söylediler ve hepsi yanıldılar! Zira her biri fili tamamen anladıklarım sandılar. Ama anlayamadılar.

Bunun gibi, müneccimler ve tabiblerden her birinin gözü Allahü Teâlâ'nm huzurunda hizmet görenlerden birine takıldı. Onun saltanat ve hâkimiyetinden şaşırıp, «Benim hâkimim budur. Benim Rabbim budur» dediler. Tâ o zamana kadar ki, bir kimseyi daha ilerlettiler, bütün noksanlarını ve onun ötesini gördü ve «Bu, diğerinin altındadır. Altta olan ilâh olamaz» dedi. Bahusus Kur'ân-ı Kerim, ibrahim aleyhisselâmın, «Batanları, örtülenleri sevmem,» dediğini haber veriyor.