muhabbet
7.Ahiret'teki Faziletin Dünya'daki Marifet'e Üstünlüğü
İdrâk olunanlar, hayal edilen suretler, renkli cisimler, hayvanlar ve bitkilerden müteşekkil istekler gibi hayale dahil olan kısımlarla Allah'ın zatı, ilim, kudret ve irade gibi hayale dahil olmayan kısımlara bölünür.
Kim bir insanı görür. Sonra gözünü kapatırsa onun suretini zihninde sanki ona bakıyormuş gibi görür. Fakat gözünü açıp gördüğünde aralarındaki farkı idrâk eder. Bu ayrılık iki suretin arasında ihtilâfa dönüşmez. Çünkü görülen suret, hayal edilen surete uygundur.
5.Muhabbeti Lâyık Olan Ancak Allah'tır!
Allah'a nisbet edildiğinden değil de şahsından dolayı başkasını seven bir kimsenin sevgisi cehaletinden ve Allah'ın marifetindeki kusurluluğundan ileri gelir.
Hz. Peygamber'i sevmek övülür; zira Allah sevgisinin aynısıdır. Âlimleri ve muttakîleri sevmek de böyledir. Çünkü mahbubun mahbubu mahbubdur. Mahbubun elçisi sevilir. Mahbubun dostu güzeldir. Bütün bunlar esasın sevgisine dönüşür. Onu geçip başkasına varamaz. Bu bakımdan hakîkatte, basiret sahipleri nezdinde Allah'tan başka sevilen ve sevgiye müs-tehak olan yoktur.
Bunun izahı şöyledir:
3.Muhabbet'in Hakikati, Sebepleri, Kulun Allah'a Olan Muhabbetinin Mânâsı
Bu fasıldan gaye, muhabbetin hakikatinin ancak Allah'ın marifetiyle keşf olunacağını, sonra şartlarının ve sebeplerinin marifetini, bütün bunlardan sonra Allah hakkındaki mânâsının tahkik ile keşfolunacağını anlatmaktır.
Birinci Esas
22.Bu Bölümün Hâtimesi
Kitabı, muhabbetlerle ilgili çeşitli sözlerle sona erdirelim.
Süfyan es-Sevrî şöyle demiştir: 'Muhabbet, Hz. Peygamber'e tâbi olmaktır'. Bir başkası 'Zikrin devamıdır!' demiştir. Başkası 'Mahbubu tercih etmektir!' demiştir. Başkası 'Dünyada bâki kalmayı istememektir!' demiştir.
Bütün bunlar muhabbetin meyvelerine işarettir. Muhabbetin kendisine gelince bu tariflerin hiçbiri ondan bahsetmemiştir. Bazıları da 'Muhabbet, kalpleri idrâkinden kahredici, dilleri kendisini tâbir etmekten menedici bir mânâdır' demişlerdir.
21.Allah'ı Sevenlerin (Muhiblerin) Keşf ve Kerametleri, Sözleri ve Hikâyeleri
Âriflerden birine 'Sen muhib misin?' diye soruldu. Ârif 'Hayır! Muhib değilim, ben ancak mahbubum. Çünkü muhib sevdiğine ulaşıncaya kadar sıkıntıdan kurtulamaz' dedi.
Yine kendisine 'Halk senin yedi (evtad)lerden olduğunu söylüyor. Sen buna ne dersin?' denildiğinde, cevap olarak şöyle demiştir: 'Ben yedilerin tamamıyım!'
Yine o derdi ki: 'Beni gördüğünüzde, muhakkak kırk abdalı görmüşsünüzdür!' 'Bu nasıl olur? Oysa sen bir kişisin?' denilince, dedi ki: 'Çünkü ben kırk abdal gördüm. O abdalların her birinden bir ahlâk edindim'.
2.Kulun Allah'a Olan Muhabbeti Hakkında Şer'î deliller
Tüm müslümanlar gerek Allah'a, gerekse Hz. Peygamber'e muhabbetin her müslüman için farz olduğunda ittifak etmiştir. Acaba olmayan birşey nasıl farz kılınır? Acaba sevginin tabiî meyvesi olan ibadetle nasıl tefsir edilir? Elbette meyvesinden önce sevginin olması lâzımdır. Ondan sonra insan sevdiğine itaat eder.
Ayetler
Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler!(Maide/53)
İman edenler ise en çok Allah'ı severler.(Bakara/165)
Bu ayetler, muhabbetin ve muhabbette insanların değişikliğini isbata delildir.
Hadîsler
14.Allah ile Ünsiyet'in Mânâsı
Biz ünsiyet'in, korku ve şevk'in muhabbet eserlerinden olduğunu zikrettik. Ancak bunlar değişik eserlerdir. Muhibbin bakışı ve kendisinde galip bulunan şeyden ötürü değişir. Bu bakımdan muhib gayb perdelerinin arkasında cemâlin müntehasına muttali olmak hâli galebe çaldığında, celâlin künhüne muttali olmaktan kusurlu olduğunu sezdiğinde, kalp talebe yönelir ve onun için kıpırdanır ve ona koşar. Bu hale şevk adı verilir.
12.Allah'ın Kulu Sevmesi ve Bu Sevginin Mânâsı
Kur'an'ın delilleri Allah'ın kulunu sevdiği hususunda birbi-rini takviye etmektedir. Bu bakımdan bu sevginin mânâsını bilmek gerekir. Biz önce sevginin delillerini takdim edelim.
Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler!
(Mâide/54)
Allah, kendi yolunda birbirine kenetlenmiş binalar gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.
(Saf/4)
Allah tevbe edenleri sever, temizlenenleri sever.(Bakara/222)
Allah Teâlâ 'Ben Allah'ın habibiyim' diye iddia eden bir kimseyi reddederek şöyle buyurmuştur:
Allaha İtaat,Onu Sevmek,Rasulünü Sevmek
Ulu Allah (C.C.) buyuruyor:
— De ki, «eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin» (38).
Allah'ın rahmeti üzerinde olsun, bil ki, kulun Allah'ı ve O'nun Resul'ü-nü sevmesi, onlara boyun eğmekle, onların emrine uymakla olur. Allah'ın kullarını sevmesi de onlara mağfiret suretiyle ikramda bulunmasıdır.
Sevgi
Anlatıldığına göre adamın biri çöl ortasında yürürken gözünün önü-ne çirkin bir yüz dikilir. Adam «sen kimsin» der. Çirkin yüz «ben senin çirkin amellerinim», diye cevap verir. Adama «senden kurtulmanın yolu nedir» diye sorar. Adam «Peygamber'e selât-ü selâm getirmektir.»
Nitekim Peygamber'imiz (S.A.S.) şöyle buyuruyor:
— Bana getirilen selât-ü selâm, sırat köprüsü üzerinde ışıktır, cu-ma günü seksen kere selât-ü selâm getiren kimsenin geçmiş seksen yıl-lık günahı affedilir» der.