ticaret

1-BİRİNCİ KISIM:Zararı Umumi Olan

Bu da birkaç çeşittir ve birincisi ihtikâr/karaborsacılıktır. Yiyecek maddelerini satan bir kimse o maddeleri fiyatların yükselmesine kadar depo edip bekletiyorsa, bu bekletme umumî bir zulümdür. Bunu yapan insan, şer'an kötü bir insandır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:

Bir kimse kırk gün yiyecek maddelerini depo edip (pahalansın diye) bekletirse, sonra o maddelerin hepsini Allah yolunda sadaka verse bile onun bu sadakası ihtikârcılığının kefareti olamaz.24

İbn Ömer, Hz. Peygamber'den (s.a) şöyle rivayet eder:

Ticarette Haksızlıktan Kaçınıp Adaletli Davranmak

İki kişi arasındaki ticarî ilişki öyle bir şekilde cereyan eder ki, müftü bu muamelenin sıhhatine hükmeder. Fakat aslında bu muamele haksızlığı gerektirecek denli haddi aşar ve muamelenin sahibi Allah'ın gazabına müstehak olur; çünkü yasak olan herşey, anlaşmanın bozulmasını gerektirmez. Bu da zararın umumi olması ve sadece anlaşmanın kendisiyle yapıldığı kişiye mahsus olması bakımından iki kısma ayrılır.

6-Şirket (Ortaklık)

Şirket akdi dört çeşittir. Üç çeşidi bâtıldır:
1.Şirket-i Müfaveze

Bu şirket türünde taraflar 'Biz anlaştık ki, bütün malımızda ve borcumuzda, yani alacağımızda vereceğimizde ortak olalım' derler. Fakat malları ise, ayrıdır. Bu bakımdan böyle bir şirket bâtıldır. (Ebu Hanife'ye göre, eğer 'ortak olduk' derlerse caizdir).

2.Şirket-i Ebdan
Bedenleriyle çalışıp kazandıklarında ortak olduklarını şart koşmak demektir. Bu çeşit şirket de bâtıldır.

3.Şirket-i Vücuh

5-Kırad

Kırad akdinde müslüman üç rükne riayet etmelidir:
1.Birinci rükün sermayedir. Sermayenin nakid olması, malûm bulunması ve çalışana teslim edilmesi şarttır. Bu bakımdan
fulüsler üzerinde veya ticaret malı üzerinde kırad muamelesi caiz
değildir. Zira sermaye pul veya ticaret malı oldu mu, çalışan için
ticarî saha oldukça daralır. Dirhemlerden bir kese üzerinde kırad
caiz değildir. Zira bir kese dirhemden kârın miktarını tâyin etmeye

4-İcare

İcarenin iki rüknü vardır:
a)Ücret
b)Menfaat

3. Selem

selem23
Tüccar bir kimse, selem akdinde on şart gözetmelidir:

1.Sermayenin malûm ve belli olması, ileride teslim edilenmalın da belli olması keyfiyetidir ki ileride teslim edilmesi gereken selem malının teslimi zorlaştığı takdirde sermayenin kıymetine dönüş imkânı olsun. Eğer bir avuç dirhemi sayısız olarak ileride
teslim edilecek bir yığın buğday için verirse İmam Şâfiî'nin bir kavline göre sahih değildir. (Zira sermaye belli değildir).

2.Sermayeyi müşteriden ayrılmadan önce akid meclisinde

2. Riba (Faiz)

Allah Teâlâ faizi haram kılmıştır. Hakkında şiddetli emirler vermiştir. Bu bakımdan altın ve gümüş üzerine muamele yapan sarraflara faizden sakınmak farzdır. Yiyecek maddeleri üzerine alışveriş yapanlara da faizden sakınmak farzdır. Zira faiz ancak nakit (altın, gümüş) veya bedelleri olan diğer paralar ve yiyecek maddelerinde vardır. Sarraf bir kimsenin faizin nesie ve fadl çeşitlerinden sakınması gerekir.

1. Bey' (Alışveriş)

Allah Teâlâ (c.c) alışverişi helâl kılmıştır. Alışverişin (sahih olması için) üç rükün vardır:

a)Akdi yapan (satıcı veya alıcı)
b)Akdi yapılan (satılan veya alınan mal)
c)Lâfız ('sattım' veya 'şu kadar miktar mukabilinde aldım' gibi sîgalar)

a) Akdi Yapan (Satıcı veya Alıcı)

Ticarî İlişkilerin Sıhhatini Bilmek

Kesb/Alışveriş, Ribâ (Fâiz), Selem, İcare, Kırad ve Şirket (Ortaklık) ve Çalışıp-Kazanmanın Hareket Noktasını Teşkil Eden Bu Tasarrufların Sıhhatli Olması İçin Şer'an Gereken Şartlar