4.1 Çarşılarda Görülen Münkerler
Çarşılarda Görülen Münkerler
Çarşılarda görülmesi âdet olan münkerlerden biri, satışında yalan söylemek ve satılan malın ayıbını gizlemektir. Bu bakımdan herhangi bir kimse 'Ben şu malı, mesela on liraya satın aldım. Ondan bu kadar kâr ediyorum' dese ve yalan söylüyorsa, bu kimse fasıktır. Onun yalan söylediğini bilen bir Müslüman yalanını müşteriye söylemelidir. Eğer yalan olduğunu bilen, satıcının kalbini gözeterek susarsa, hıyanette ortağı olur ve sustuğundan dolayı günahkâr sayılır. Yine kişi satılan malın ayıbını bildiği zaman müşteriye söylemesi gerekir. Eğer söylemezse, Müslüman kardeşinin malının zayi olmasına razı olmuş olur. Bu şekilde razı olmak ise haramdır. Metrede, ölçek ve terazide değişiklik yapmak da böyledir. Bu bakımdan bu aletlerde hile yapıldığını bilen bir kimseye bizzat mâni olmak veya mâni olmak için idarecilere haber vermek farzdır.
Çarşılarda yapılan münkerlerden biri de alışverişte icab ve kabul'ün, yani 'sattım ve satın aldım' ibarelerinin terk edilip sadece kelimesiz ve âdete göre alışveriş yapmaktır. Fakat 'bunun caiz olup olmaması' ictihad konusudur. Bu bakımdan 'icab ve kabul'ün farziyetine inanan bir kimseye, bunu terk ettiği takdirde itiraz edilebilir. Halk arasında âdet edinilmiş kötü şartlarda da uyarıcılık yapmak farzdır. Çünkü bu bozuk şartlar alışverişi bozar. Faizli maddelerde olduğu gibi, diğer bozuk tasarruflarda da hüküm böyledir.
Çarşıların münkerlerinden biri de oyun aletlerinin alışverişidir. Bayram günlerinde çocuklar için yapılmış hayvan şekillerini satmak ve almak böyledir. Çünkü bunları kırmak farzdır. Oyun âletlerinin alışverişini yasaklamak gibi bunlar da yasaklanmalıdır. Altın ve gümüşten yapılmış kapların alışverişi de böyledir. İpekli ve altından yapılmış fesler ve ipekli elbiselerin alışverişi de böyledir. Bunlardan gayem sadece erkeklere mahsus olanlardır veya memleketin âdetine binaen bilinir ki, erkeklerden başkaları bunları giymez. Bütün bunlar mahzurlu münkerlerdir. Eskimiş ve tamir görmüş buna rağmen halkı kandırarak 'yenidir' diye satılan elbiselerin alışverişini âdet edinen bir kimseyi menetmek gerekir. Çünkü böyle yapmak haramdır ve böyle yapana 'dur' demek de farzdır. Elbiselerin yırtıklarını gizlice yamamak ve müşterileri kandırıcı şekillerde yapmak da böyledir. Kısacası müşterilerin kandırılmasına sebep olan alışverişlerin bütün çeşitleri böyledir. Bunları teker teker saymak uzadıkça uzar. Bu bakımdan zikretmediklerimiz, zikrettiklerimizle kıyas edilsin.
Çarşılarda görülmesi âdet olan münkerlerden biri, satışında yalan söylemek ve satılan malın ayıbını gizlemektir. Bu bakımdan herhangi bir kimse 'Ben şu malı, mesela on liraya satın aldım. Ondan bu kadar kâr ediyorum' dese ve yalan söylüyorsa, bu kimse fasıktır. Onun yalan söylediğini bilen bir Müslüman yalanını müşteriye söylemelidir. Eğer yalan olduğunu bilen, satıcının kalbini gözeterek susarsa, hıyanette ortağı olur ve sustuğundan dolayı günahkâr sayılır. Yine kişi satılan malın ayıbını bildiği zaman müşteriye söylemesi gerekir. Eğer söylemezse, Müslüman kardeşinin malının zayi olmasına razı olmuş olur. Bu şekilde razı olmak ise haramdır. Metrede, ölçek ve terazide değişiklik yapmak da böyledir. Bu bakımdan bu aletlerde hile yapıldığını bilen bir kimseye bizzat mâni olmak veya mâni olmak için idarecilere haber vermek farzdır.
Çarşılarda yapılan münkerlerden biri de alışverişte icab ve kabul'ün, yani 'sattım ve satın aldım' ibarelerinin terk edilip sadece kelimesiz ve âdete göre alışveriş yapmaktır. Fakat 'bunun caiz olup olmaması' ictihad konusudur. Bu bakımdan 'icab ve kabul'ün farziyetine inanan bir kimseye, bunu terk ettiği takdirde itiraz edilebilir. Halk arasında âdet edinilmiş kötü şartlarda da uyarıcılık yapmak farzdır. Çünkü bu bozuk şartlar alışverişi bozar. Faizli maddelerde olduğu gibi, diğer bozuk tasarruflarda da hüküm böyledir.
Çarşıların münkerlerinden biri de oyun aletlerinin alışverişidir. Bayram günlerinde çocuklar için yapılmış hayvan şekillerini satmak ve almak böyledir. Çünkü bunları kırmak farzdır. Oyun âletlerinin alışverişini yasaklamak gibi bunlar da yasaklanmalıdır. Altın ve gümüşten yapılmış kapların alışverişi de böyledir. İpekli ve altından yapılmış fesler ve ipekli elbiselerin alışverişi de böyledir. Bunlardan gayem sadece erkeklere mahsus olanlardır veya memleketin âdetine binaen bilinir ki, erkeklerden başkaları bunları giymez. Bütün bunlar mahzurlu münkerlerdir. Eskimiş ve tamir görmüş buna rağmen halkı kandırarak 'yenidir' diye satılan elbiselerin alışverişini âdet edinen bir kimseyi menetmek gerekir. Çünkü böyle yapmak haramdır ve böyle yapana 'dur' demek de farzdır. Elbiselerin yırtıklarını gizlice yamamak ve müşterileri kandırıcı şekillerde yapmak da böyledir. Kısacası müşterilerin kandırılmasına sebep olan alışverişlerin bütün çeşitleri böyledir. Bunları teker teker saymak uzadıkça uzar. Bu bakımdan zikretmediklerimiz, zikrettiklerimizle kıyas edilsin.
İyiligi Emer, Kötülükten Men
- 1 GİRİŞ
- 2 Emr-i bi'l-Ma'ruf ve Nehy-i an'il-Münker'in Farziyeti
- 2.1 Hadîsler
- 2.2 Ashab'ın ve Alimlerin Sözleri
- 3 Emr-i bi'l-Ma'ruf ve Nehy-i an'il-Münker'in Rükün ve Şartları
- 3.1 II. Rükün
- 3.2 III. Rükün
- 3.3 IV. Rükün
- 3.3.1 İkinci Derece
- 3.3.2 Üçüncü Derece
- 3.3.3 Dördüncü Derece
- 3.3.4 Beşinci Derece
- 3.3.5 Altıncı Derece
- 3.3.6 Yedinci Derece
- 3.3.7 Sekizinci Derece
- 3.3.8 Muhtesib'in (Uyarıcının) Âdâbı
- 4 Emr-i bi'l-Ma'ruf ve Nehy-i an'il-Münker'in Yolları ve Âdeten Yapılan Münkerler
- 4.1 Çarşılarda Görülen Münkerler
- 4.2 Yollarda Görülen Münkerler
- 4.3 Hamamlarda Görülen Münkerler
- 4.4 Ziyafetin Münkerleri
- 4.5 Genel Münkerler
- 5 Sultanlara Emr-i bi'l-Ma'ruf ve Nehy-i An'il-Münker'de Bulunmak