ihlas

4.Murâkabe'nin Fazileti

Cebrâil (a.s), Hz. Peygamber'den İhsân'ın mânâsını sorduğunda, Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
İhsan, sanki Allah'ı görüyormuşsun gibi Allah'a kulluk yapmandır!4

Allah'a, sanki görüyormuş gibi kulluk yap! Zira sen O'nu görmesen de O seni görür!5

Her nefsin yaptığı işin başında duranla (hiç bir şeyden haberi olmayan) bir mi? (Ra'd/33)

Allah'ın (kendisini daima) gördüğünü bilmiyor mu (o)?(Alâk/14)

Şüphesiz Allah, sizin üzerinize de gözetleyicidir.(Nisa/l)

9.İhlâs'ı Bulandıran Afetler ve Bunların Dereceleri

İhlâs'ı karıştıran âfetlerin bir kısmı açık, bir kısmı ise gizlidir. Ancak bazıları, açık olmasına rağmen zayıf, bazıları da gizli olmasına rağmen kuvvetlidir. Gizlilik ve açıklıktaki derecelerin değişikliği ancak bir misal ile anlaşılır. İhlâs'ı karıştıran şeylerin en belirgini riyadır. Bu bakımdan riya ile ilgili bir misal verelim:

I. Derece

8.İhlâs Hakkında Şeyhlerin Sözleri

es-Susî şöyle demiştir: 'İhlâs, kişinin ihlâsını görmemesidir; zira ihlâsunı gören kimsenin ihlâsı ihlâsa muhtaçtır.'

es-Susî'nin bu sözleri, amellerin, fiili beğenmekten tasfiye edilmesine işarettir. Çünkü ihlâs'a iltifat etmek ucub (kendini beğenmişlik)tir. Ucub ise âfetlerdendir. Hâlis ise bütün âfetlerden kurtulmuş olandır. Burada ise bir tek âfet sözkonusudur.

Sehl et-Tüsterî şöyle demiştir: 'İhlâs, kulun sükûn ve hareketlerinin yalnızca Allah için olmasıdır'.

7.İhlâs'ın Hakîkati

Her şeye kendisinden başka şeylerin karışması mümkündür. Bu bakımdan içerisine, kendisinden başka hiçbir şeyin karışmamış olduğu şey'e hâlis adı verilir. Tasfiye ve durultma işini yapan fiile de ihlâs adı verilir.

Onların karınlarından, fers (yarı sindirilmiş gıdadır) ile kan arasından (çıkardığımız) halis, içenlere (içimi) kolay süt içiriyoruz.(Nahl/66)

Sütün hâlisliği, ancak içerisinde kan ve pislik karışmamış ve bir de süte karışması mümkün olan her şeyden arınmış olmasıdır.

6.İhlâs'ın Fazileti

Ayetler

Oysa kendilerine, dini yalnız Allah'a hâlis kılıp O'nu birleyerek Allah'a kulluk etmeleri, namazı kılmaları, zekâtı vermeleri emredilmişti.(Beyyine/5)

İyi bil ki hâlis din ancak Allah'ındır.(Zümer/3)

Tevbe edip hallerini düzeltenler ve Allah'a sarılıp dinlerini Allah için hâlis kılanlar, işte onlar mü'minlerle beraberdir.(Nisa/146)

Kim rabbine kavuşmayı arzu ederse salih amel işlesin ve rabbine (yaptığı) ibadete hiç kimseyi ortak etmesin!(Kehf/110)

10.Şâibeli Amelin Hükmü ve Onunla Sevaba Müstehak

Sadece Allah için olmayıp kendisine riya veya nefsin istekleri karışmış olan amel hakkında sevabı mı gerektireceği, cezayı mı veyahut da hiçbir şey gerektirip gerektirmeyeceği hususlarında ihtilâf edilmiştir.

1.Giriş

Allah Teâlâ'ya şükredenler gibi hamd, yakîn sahipleri gibi iman eder; vahdâniyetini de sâdıklar gibi ikrâr ederiz. Âlemlerin rabbi, göklerin ve yerin yaradanı olan; cinleri, insanları ve mukarreb melekleri, kendisine ihlaslı bir şekilde ibadet etmekle mükellef kılan Allah'tan başka ma'bûd olmadığına şahidlik ederiz.

Oysa kendilerine, dini yalnız Allah'a, hâlis kılıp O'nu birleyerek Allah'a kulluk etmeleri, namazı gereği gibi kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmiştir.(Beyyine/5)