1.Giriş
Allah Teâlâ'ya şükredenler gibi hamd, yakîn sahipleri gibi iman eder; vahdâniyetini de sâdıklar gibi ikrâr ederiz. Âlemlerin rabbi, göklerin ve yerin yaradanı olan; cinleri, insanları ve mukarreb melekleri, kendisine ihlaslı bir şekilde ibadet etmekle mükellef kılan Allah'tan başka ma'bûd olmadığına şahidlik ederiz.
Oysa kendilerine, dini yalnız Allah'a, hâlis kılıp O'nu birleyerek Allah'a kulluk etmeleri, namazı gereği gibi kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmiştir.(Beyyine/5)
Bu bakımdan kuvvetli ve hâlis din ancak Allah'ındır; çünkü Allah Teâlâ müşriklerin (ortak koşanların) şirklerinden münezzehtir.
Salât ve selâm, O'nun Rasûlü, peygamberlerin efendisi Hz. Muhammed'in (s.a), tertemiz âl ve ashabın ve bütün peygamberlerin üzerine olsun!
Kalp sahipleri, iman basireti ve Kur'ân nûruyla anlamışlardır saadete kavuşmak ancak ilim ve ibadetle mümkündür. 'İnsanların hepsi helâk olmuşlardır; ancak âlimler müstesna... Âlimler de helâk olmuşlardır, ancak amel edenler müstesna... Amel edenlerin de hepsi helâk olmuşlardır; ancak ihlâs sahipleri müstesna... İhlâs sahipleri de büyük bir tehlike ile karşı karşıyadırlar'.1 Bu bakımdan niyetsiz amel, boşuna yorulma demektir. İhlâssız niyetse riya sayılır; riya da münafıklığın dengi olup isyan ile eşittir. Sıdk ve tahkik olmaksızın ihlâs hebâ olur!
Nitekim Allah Teâlâ, kendisinden başkasının da karıştırıldığı ameller hakkında şöyle buyurmuştur:
Yaptıkları her işin önüne geçmişiz de onu (etrafa) saçılmış zerre haline getirmişizdir.(Furkan/23)
Niyetin hakîkatini bilmeyenin niyeti nasıl doğru olabilir? İhlâsın hakîkatini bilmediği halde niyetini tashih ettiğini (düzelttiğini) zanneden kişinin niyeti nasıl hâlis olabilir veya sıdkın (doğruluğun) mânâsını bilmeyen bir muhlis, nasıl olur da nefsinden sıdk bekleyebilir?
Bu bakımdan Allah'a ibadet etmek isteyen her kula düşen ilk vazife, önce niyeti öğrenmektir ki marifeti elde edebilsin. Sonra kurtuluş vesilesi olan ihlâs ve sıdkın hakîkatini anladığında onu (niyeti) amel ile doğrulasın. Biz bu kitapta niyet, sıdk ve ihlâs'ın mânâlarını üç bölümde zikredeceğiz:
Birinci Bölüm: Niyet'in ve mânâsının hakîkati İkinci Bölüm: İhlâs ve hakîkatleri Üçüncü Bölüm: Sıdk ve hakîkati
1) Bu söz", Sehl et-Tüsterî'ye nisbet edilmiştir. (Bkz. İthaf'us-Saade,X/3)
Oysa kendilerine, dini yalnız Allah'a, hâlis kılıp O'nu birleyerek Allah'a kulluk etmeleri, namazı gereği gibi kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmiştir.(Beyyine/5)
Bu bakımdan kuvvetli ve hâlis din ancak Allah'ındır; çünkü Allah Teâlâ müşriklerin (ortak koşanların) şirklerinden münezzehtir.
Salât ve selâm, O'nun Rasûlü, peygamberlerin efendisi Hz. Muhammed'in (s.a), tertemiz âl ve ashabın ve bütün peygamberlerin üzerine olsun!
Kalp sahipleri, iman basireti ve Kur'ân nûruyla anlamışlardır saadete kavuşmak ancak ilim ve ibadetle mümkündür. 'İnsanların hepsi helâk olmuşlardır; ancak âlimler müstesna... Âlimler de helâk olmuşlardır, ancak amel edenler müstesna... Amel edenlerin de hepsi helâk olmuşlardır; ancak ihlâs sahipleri müstesna... İhlâs sahipleri de büyük bir tehlike ile karşı karşıyadırlar'.1 Bu bakımdan niyetsiz amel, boşuna yorulma demektir. İhlâssız niyetse riya sayılır; riya da münafıklığın dengi olup isyan ile eşittir. Sıdk ve tahkik olmaksızın ihlâs hebâ olur!
Nitekim Allah Teâlâ, kendisinden başkasının da karıştırıldığı ameller hakkında şöyle buyurmuştur:
Yaptıkları her işin önüne geçmişiz de onu (etrafa) saçılmış zerre haline getirmişizdir.(Furkan/23)
Niyetin hakîkatini bilmeyenin niyeti nasıl doğru olabilir? İhlâsın hakîkatini bilmediği halde niyetini tashih ettiğini (düzelttiğini) zanneden kişinin niyeti nasıl hâlis olabilir veya sıdkın (doğruluğun) mânâsını bilmeyen bir muhlis, nasıl olur da nefsinden sıdk bekleyebilir?
Bu bakımdan Allah'a ibadet etmek isteyen her kula düşen ilk vazife, önce niyeti öğrenmektir ki marifeti elde edebilsin. Sonra kurtuluş vesilesi olan ihlâs ve sıdkın hakîkatini anladığında onu (niyeti) amel ile doğrulasın. Biz bu kitapta niyet, sıdk ve ihlâs'ın mânâlarını üç bölümde zikredeceğiz:
Birinci Bölüm: Niyet'in ve mânâsının hakîkati İkinci Bölüm: İhlâs ve hakîkatleri Üçüncü Bölüm: Sıdk ve hakîkati
1) Bu söz", Sehl et-Tüsterî'ye nisbet edilmiştir. (Bkz. İthaf'us-Saade,X/3)
Niyet ve Ihlas
- 1.Giriş
- 10.Şâibeli Amelin Hükmü ve Onunla Sevaba Müstehak
- 11.Sıdk'ın Fazileti
- 12.Sıdk'ın Hakîkati, Mânâsı ve Mertebeleri
- 2.Niyet'in Fazileti
- 3.Niyet'in Hakîkati
- 4.Niyet ile İlgili Amellerin Tafsilâtı
- 5.Niyet Kulun İhtiyarına Dahil Değildir!
- 6.İhlâs'ın Fazileti
- 7.İhlâs'ın Hakîkati
- 8.İhlâs Hakkında Şeyhlerin Sözleri
- 9.İhlâs'ı Bulandıran Afetler ve Bunların Dereceleri