15.Hz. Osman'ın (r.a) Vefatı
Onun öldürülmesi hakkındaki hadîs meşhurdur.87
Abdullah b. Selâm (r.a) der ki: 'Kardeşim Osman'a selâm vermek için vardım. Mahsur bulunuyordu. Huzuruna girdim, dedi ki: "Ey kardeşim! Merhaba! Ben bu gece Hz. Peygamberi şu evde bulunan pencerede gördüm. Bana dedi ki: 'Ey Osman! Seni muhasaraya mı aldılar!' 'Evet!' dedim. 'Seni susuz mu bıraktılar?' deyince 'Evet!' dedim. Bunun üzerine, içinde su bulunan bir kırbayı bana uzattı. Kanmcaya kadar ondan su içtim. Hatta ben onun serinliğini göğsümde, omuzlarımın arasında hissediyorum. Bana dedi ki: 'Eğer dilersen hasımlarına galip gelirsin. Eğer dilersen bi yanımızda iftar edersin!' Ben Allah katında iftar etmeyi seçtim".
Hz. Osman o gün öldürüldü.
Abdullah b, Selâm (r.a) Hz. Osman'ın yaralanıp kanlar içinde can çekişmesinde hazır bulunan birine 'Osman kanlar içinde kıvranıp can çekişirken ne söyledi?" dedi.
'Üç defa şöyle dediğini duyduk: 'Ey Allahım! Muharnmed'in ümmetini bir araya getir!'
Bunun üzerine Abdullah b. Selâm dedi ki: 'Nefsimi elinde tutan Allah'a yemin ederim! Eğer Allah Teâlâ Ümmet-i Muhammed'in ebediyyen bir araya gelmemesini dileseydi kıyamete kadar bir araya gelemezlerdi!'
Sernâme b, Hazen el-Ruşeyn den öyle rivayet, ediliyor: Hz, Osman çıkıp muhasaracılara, 'Sizi bana kışkırtan iki arkadaşınızı getirin' dediği zaman ben de oradaydım, O iki kişi getirildi. Sanki onlar iki deve veya iki merkeptiler. Bunun üzerine Hz. Osman onlara şöyle dedi;
- Siz bilmiyor musunuz ki Hz. Peygamber Medine'ye geldiğinde Medine'de Küme kuyusundan başka tatlı su yoktu. Bunun üzerine
Hz.Peygamber Kim Kümekuyusunu satın alıp vakfederse, cennette mü'minlerin kırbalarıyla beraber kırbacını doldurur' dedi,
Ben o kuyuyu satın aldım. Siz bugün o kuyudan ve hatta deniz suyundan içmekten bile beni menediyorsunuz. Böyle olmadı mı?
- Evet! Öyledir!
- Kıtlık zamanında orduyu kendi malımdan techiz ettiğimi siz bilmiyor musunuz?
- Evet! Öyledir!
- Hz. Peygamberin mescidi ashaba dar geldiğinde Hz, Peygamberin 'Kim (mescidin yanında budanan) falan ailenin ar-sasını alıp mescide katarsa cennette ondan daha hayırlısına nâil olacaktır1 dediğini, bunun üzerine benim de orayı, satın alıp mescidde kattığımı bilmiyor musunuz? Oysa siz bugün orada iki rek'at namaz kılmama mâni oluyorsunuz?
-Evet!
- Siz bilmez misiniz, Hz. Peygamber, Mekke'de Sâbir dağının üzerinde bulunduğunda onun beraberinde Ebubekir, Ömer ve ben vardık. O anda taşlar aşağıya yuvarlanacak derecede dağ sallandı.
Hz. Peygamber mübarek ayağıyla dağa vurup şöyle dedi: 'Ey Sâbir dağı! Senin üzerinde bulunan bir peygamber, bir sıddîk ve bir şehiddir' dedi.
- Evet! Öyledir.
- Allahu Ekber! Kabe'nin rabbine yemin ederim! Bunlar benim şehidliğime dair şahidlik yaptılar.89
Dâbbe kabilesinden olan bir kişiden şöyle rivayet ediliyor: Hz. Osman vurulduğunda kanlar onun sakalı üzerine akıyor, o da şöyle diyordu: 'Senden başka ilah yoktur. Sen her türlü eksiklikten münezzeh ve uzaksın. Muhakkak ki ben zâlimlerdendim. Ey Allahım! Onların aleyhinde senin düşmanlığını talep ediyorum. Bütün işlerimde senden yardım talep ediyorum. Beni mübtelâ kıldığın musibete karşı senden sabır istiyorum'.
86) Acurî, (Ubey b. Ka'b'dan zayıf bir senedle); İbn'ul-Cevzî, Mevzuat
87) Seyf b. Amr et-Temimî ve İbn Aziz
88) Basrah'dir. Yan ömrünü İslâm'da geçirmiştir. 35 yaşında Hz. Ömer'in huzuruna elçi olarak gelmiştir. Güvenilir bir zattı.
Abdullah b. Selâm (r.a) der ki: 'Kardeşim Osman'a selâm vermek için vardım. Mahsur bulunuyordu. Huzuruna girdim, dedi ki: "Ey kardeşim! Merhaba! Ben bu gece Hz. Peygamberi şu evde bulunan pencerede gördüm. Bana dedi ki: 'Ey Osman! Seni muhasaraya mı aldılar!' 'Evet!' dedim. 'Seni susuz mu bıraktılar?' deyince 'Evet!' dedim. Bunun üzerine, içinde su bulunan bir kırbayı bana uzattı. Kanmcaya kadar ondan su içtim. Hatta ben onun serinliğini göğsümde, omuzlarımın arasında hissediyorum. Bana dedi ki: 'Eğer dilersen hasımlarına galip gelirsin. Eğer dilersen bi yanımızda iftar edersin!' Ben Allah katında iftar etmeyi seçtim".
Hz. Osman o gün öldürüldü.
Abdullah b, Selâm (r.a) Hz. Osman'ın yaralanıp kanlar içinde can çekişmesinde hazır bulunan birine 'Osman kanlar içinde kıvranıp can çekişirken ne söyledi?" dedi.
'Üç defa şöyle dediğini duyduk: 'Ey Allahım! Muharnmed'in ümmetini bir araya getir!'
Bunun üzerine Abdullah b. Selâm dedi ki: 'Nefsimi elinde tutan Allah'a yemin ederim! Eğer Allah Teâlâ Ümmet-i Muhammed'in ebediyyen bir araya gelmemesini dileseydi kıyamete kadar bir araya gelemezlerdi!'
Sernâme b, Hazen el-Ruşeyn den öyle rivayet, ediliyor: Hz, Osman çıkıp muhasaracılara, 'Sizi bana kışkırtan iki arkadaşınızı getirin' dediği zaman ben de oradaydım, O iki kişi getirildi. Sanki onlar iki deve veya iki merkeptiler. Bunun üzerine Hz. Osman onlara şöyle dedi;
- Siz bilmiyor musunuz ki Hz. Peygamber Medine'ye geldiğinde Medine'de Küme kuyusundan başka tatlı su yoktu. Bunun üzerine
Hz.Peygamber Kim Kümekuyusunu satın alıp vakfederse, cennette mü'minlerin kırbalarıyla beraber kırbacını doldurur' dedi,
Ben o kuyuyu satın aldım. Siz bugün o kuyudan ve hatta deniz suyundan içmekten bile beni menediyorsunuz. Böyle olmadı mı?
- Evet! Öyledir!
- Kıtlık zamanında orduyu kendi malımdan techiz ettiğimi siz bilmiyor musunuz?
- Evet! Öyledir!
- Hz. Peygamberin mescidi ashaba dar geldiğinde Hz, Peygamberin 'Kim (mescidin yanında budanan) falan ailenin ar-sasını alıp mescide katarsa cennette ondan daha hayırlısına nâil olacaktır1 dediğini, bunun üzerine benim de orayı, satın alıp mescidde kattığımı bilmiyor musunuz? Oysa siz bugün orada iki rek'at namaz kılmama mâni oluyorsunuz?
-Evet!
- Siz bilmez misiniz, Hz. Peygamber, Mekke'de Sâbir dağının üzerinde bulunduğunda onun beraberinde Ebubekir, Ömer ve ben vardık. O anda taşlar aşağıya yuvarlanacak derecede dağ sallandı.
Hz. Peygamber mübarek ayağıyla dağa vurup şöyle dedi: 'Ey Sâbir dağı! Senin üzerinde bulunan bir peygamber, bir sıddîk ve bir şehiddir' dedi.
- Evet! Öyledir.
- Allahu Ekber! Kabe'nin rabbine yemin ederim! Bunlar benim şehidliğime dair şahidlik yaptılar.89
Dâbbe kabilesinden olan bir kişiden şöyle rivayet ediliyor: Hz. Osman vurulduğunda kanlar onun sakalı üzerine akıyor, o da şöyle diyordu: 'Senden başka ilah yoktur. Sen her türlü eksiklikten münezzeh ve uzaksın. Muhakkak ki ben zâlimlerdendim. Ey Allahım! Onların aleyhinde senin düşmanlığını talep ediyorum. Bütün işlerimde senden yardım talep ediyorum. Beni mübtelâ kıldığın musibete karşı senden sabır istiyorum'.
86) Acurî, (Ubey b. Ka'b'dan zayıf bir senedle); İbn'ul-Cevzî, Mevzuat
87) Seyf b. Amr et-Temimî ve İbn Aziz
88) Basrah'dir. Yan ömrünü İslâm'da geçirmiştir. 35 yaşında Hz. Ömer'in huzuruna elçi olarak gelmiştir. Güvenilir bir zattı.
Ölüm ve Sonrasi
- 1.Giriş
- 10.Ölüm Esnasında Kişiye Müstehab Olan Durumlar
- 11.Lisan-ı Halin Belirttiği Hikâyelerle Ölüm Meleğinin Mülakatı Anında Çekilen Hasret
- 12.Hz. Peygamberin (s.a) ve Hulefa-i Raşidîn'in Vefatları
- 13.Hz. Ebubekir'in (r.a) Vefatı
- 14.Hz. Ömer'in (r.a) Vefatı
- 15.Hz. Osman'ın (r.a) Vefatı
- 16.Hz. Ali'nin (r.a) Vefatı
- 17.Halifelerin, Emirlerin ve Salihlerin Ölüm Döşeğindeki Sözleri
- 18.Sahabe, Tabiîn ve Onlardan Sonra Gelen Ehl-i Tasavvuf dan Bazı Kimselerin Sözleri
- 19.Cenazeler, Mezarlar ve Mezarları Ziyaret Hususunda Ariflerin Sözleri
- 2.Ölümü Hatırlamanın Fazileti ve Bu Husustaki Teşvikler
- 20.Mezarın Hali ve Selefin Mezar Başlarındaki Sözleri
- 21.Çocukları Vefat Ettiğinde Selefin Sözleri
- 22.Kabir Ziyareti, Ölüye Dua ve Bununla İlgili Hükümler
- 23.'Ölümün Hakîkati, Kabrinden Kalkıncaya Kadar Ölünün Kabirdeki Ahvâli
- 24.Kabrin Ölüye Hitap Etmesi
- 25.Kabir Azabı ve Münker Nekir'in Sorgusu
- 26.Münker ve Nekir'in Sorgusu, Suretleri, Kabrin Sıkması ve Kabir Azabı ile İlgili Diğer Hususlar
- 27.Rüyada Mükâşefe Yolu ile Ölülerin Bilinen Ahvâli
- 28.Ölülerin Ahvâlini ve Ahiret'te Fayda Veren Amelleri Gösteren Rüyaların izahı
- 29.Şeyhlerin Rüyaları
- 3.Her Durumda Ölümü Anmanın Fazileti
- 30.Sûrfun Üfürülmesinden İtibaren Cennet veya Cehennem'de Yerini Alıncaya Kadar Ölünün Halleri, Önündeki Dehşetin ve
- 31.Sûr'a Üfürülmenin Keyfiyeti
- 32.Mahşer Yeri ve Mahşer Halkının Durumu
- 33.Terlemenin Keyfiyeti
- 34.Kıyamet Günü'nün Uzunluğu
- 35.Kıyamet Günü, Dehşeti ve İsimleri
- 36.Sorgu Suâl