34.Kıyamet Günü'nün Uzunluğu
O gün insanların gözleri donakalır, kalpleri parçalanır, konuşamaz, işlerine bakamaz, 300 sene yemeden, içmeden ve herhangi bir esinti duymadan beklerler.
O gün insanlar âlemlerin rabbinin divanında dururlar.(Mutaffifîn/6)
Ka'b ve Katade bu ayetin tefsirinde İnsanlar 300 senelik bir zaman kadar dururlar3 demişlerdir..
Abdullah b. Amr (r.a) şöyle diyor: Hz. Peygamber (s.a) bu ayeti okudu, sonra şöyle dedi:
Allah Teâlâ, okların ok çantasında bir araya getirildiği gibi, uzunluğu 50.000 senelik olan bir günde sizi bir araya getirip yüzünüze bakmadığında haliniz ne olacaktır! 197
Hasan Basrî şöyle demiştir: "İnsanların 50.000 sene kadar bir zaman ayakta bekleyecekleri gün hakkında ne düşünüyorsunuz? Ne bir lokma yemek yerler, ne bir yudum su içerler. Öyle ki neredeyse boyunları susuzluktan kopacak dereceye gelir. İçleri açlıktan cayır cayır yanar. Bu durumda yakan ateşe götürülürler. Ateşe götürülünce bir çeşmeden içerler. O çeşmenin suyu midelerini kasıp kavurur. O insanların durumları güç yetmeyecek raddeye varınca birbirlerine, Allah'ın katında şerefli olup kendileri için şefaat eden birini sorarlar. Onlar herhangi bir peygambere gittiklerinde o peygamber onları azarlayarak der ki: 'Beni bırakınız! (Ben ancak) nefsimle meşgul olurum. Durumum başkasının durumuna bakmaktan beni meşgul etti'. Peygamberlerin her biri Allah'ın gazabının şiddetinden dolayı müdahale edememesinden ötürü özür dileyerek 'Rabbimiz bugün öyle bir öfkelenmiş ki bugünden önce hiçbir za-man böyle öfkelenmemiştir ve bundan sonra da böyle öfkelenmez der. Bu durum, peygamberimiz şefaat edinceye kadar böylece devam eder. Peygamberimiz de ancak Allah'ın izin verdiği kimselere şefaat eder".
O gün Rahmân'ın kendisine izin verip sözünden hoşnud olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez. (Tâhâ/109)
O günün uzunluğu ve oradaki beklemenin zorluğu hakkında düşün! Düşün ki kısa hayatında günahlardan çekinmenin zahmeti sana hafif gelsin.
Şehvetlerden korunmaktan dolayı çektiği zahmetlerin şiddetinden irkilerek dünyada uzun bir zaman ölümü bekleyen bir kimsenin, kıyamet gününde beklemesi kısalır.
Nitekim Hz. Peygamber (s.a) kendisine kıyamet gününün uzunluğu sorulduğu zaman şöyle buyurmuştur:
Nefsimi kudret elinde tutan Allah'a yemin olsun! O gün, mü'min için hafifleşir. Öyle ki dünyada kılmış olduğu farz namazdan daha hafif gelir!198
Bu bakımdan o mü'minlerden olmaya çalış! Ömründen bir nefes kalıncaya kadar, iş sana aittir, hazırlanmak elindedir. Kısa günlerde uzun günler için çalış! Sevincine nihayet olmayan bir kâr elde edersin. Ömrünü, dünyanın 7.000 senelik ömrünü ahirete nisbeten hakîr say! Çünkü 50.000 senelik bir günden kurtulmak için 7.000 sene sabretsen bile yine kârın çok, zahmetin az sayılır!
197) Irâkî hadisin ravisinin Abdullah b. Ömer olduğunu ve Taberânî rafından rivayet edildiğini söylemiştir.
O gün insanlar âlemlerin rabbinin divanında dururlar.(Mutaffifîn/6)
Ka'b ve Katade bu ayetin tefsirinde İnsanlar 300 senelik bir zaman kadar dururlar3 demişlerdir..
Abdullah b. Amr (r.a) şöyle diyor: Hz. Peygamber (s.a) bu ayeti okudu, sonra şöyle dedi:
Allah Teâlâ, okların ok çantasında bir araya getirildiği gibi, uzunluğu 50.000 senelik olan bir günde sizi bir araya getirip yüzünüze bakmadığında haliniz ne olacaktır! 197
Hasan Basrî şöyle demiştir: "İnsanların 50.000 sene kadar bir zaman ayakta bekleyecekleri gün hakkında ne düşünüyorsunuz? Ne bir lokma yemek yerler, ne bir yudum su içerler. Öyle ki neredeyse boyunları susuzluktan kopacak dereceye gelir. İçleri açlıktan cayır cayır yanar. Bu durumda yakan ateşe götürülürler. Ateşe götürülünce bir çeşmeden içerler. O çeşmenin suyu midelerini kasıp kavurur. O insanların durumları güç yetmeyecek raddeye varınca birbirlerine, Allah'ın katında şerefli olup kendileri için şefaat eden birini sorarlar. Onlar herhangi bir peygambere gittiklerinde o peygamber onları azarlayarak der ki: 'Beni bırakınız! (Ben ancak) nefsimle meşgul olurum. Durumum başkasının durumuna bakmaktan beni meşgul etti'. Peygamberlerin her biri Allah'ın gazabının şiddetinden dolayı müdahale edememesinden ötürü özür dileyerek 'Rabbimiz bugün öyle bir öfkelenmiş ki bugünden önce hiçbir za-man böyle öfkelenmemiştir ve bundan sonra da böyle öfkelenmez der. Bu durum, peygamberimiz şefaat edinceye kadar böylece devam eder. Peygamberimiz de ancak Allah'ın izin verdiği kimselere şefaat eder".
O gün Rahmân'ın kendisine izin verip sözünden hoşnud olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez. (Tâhâ/109)
O günün uzunluğu ve oradaki beklemenin zorluğu hakkında düşün! Düşün ki kısa hayatında günahlardan çekinmenin zahmeti sana hafif gelsin.
Şehvetlerden korunmaktan dolayı çektiği zahmetlerin şiddetinden irkilerek dünyada uzun bir zaman ölümü bekleyen bir kimsenin, kıyamet gününde beklemesi kısalır.
Nitekim Hz. Peygamber (s.a) kendisine kıyamet gününün uzunluğu sorulduğu zaman şöyle buyurmuştur:
Nefsimi kudret elinde tutan Allah'a yemin olsun! O gün, mü'min için hafifleşir. Öyle ki dünyada kılmış olduğu farz namazdan daha hafif gelir!198
Bu bakımdan o mü'minlerden olmaya çalış! Ömründen bir nefes kalıncaya kadar, iş sana aittir, hazırlanmak elindedir. Kısa günlerde uzun günler için çalış! Sevincine nihayet olmayan bir kâr elde edersin. Ömrünü, dünyanın 7.000 senelik ömrünü ahirete nisbeten hakîr say! Çünkü 50.000 senelik bir günden kurtulmak için 7.000 sene sabretsen bile yine kârın çok, zahmetin az sayılır!
197) Irâkî hadisin ravisinin Abdullah b. Ömer olduğunu ve Taberânî rafından rivayet edildiğini söylemiştir.
Ölüm ve Sonrasi
- 1.Giriş
- 10.Ölüm Esnasında Kişiye Müstehab Olan Durumlar
- 11.Lisan-ı Halin Belirttiği Hikâyelerle Ölüm Meleğinin Mülakatı Anında Çekilen Hasret
- 12.Hz. Peygamberin (s.a) ve Hulefa-i Raşidîn'in Vefatları
- 13.Hz. Ebubekir'in (r.a) Vefatı
- 14.Hz. Ömer'in (r.a) Vefatı
- 15.Hz. Osman'ın (r.a) Vefatı
- 16.Hz. Ali'nin (r.a) Vefatı
- 17.Halifelerin, Emirlerin ve Salihlerin Ölüm Döşeğindeki Sözleri
- 18.Sahabe, Tabiîn ve Onlardan Sonra Gelen Ehl-i Tasavvuf dan Bazı Kimselerin Sözleri
- 19.Cenazeler, Mezarlar ve Mezarları Ziyaret Hususunda Ariflerin Sözleri
- 2.Ölümü Hatırlamanın Fazileti ve Bu Husustaki Teşvikler
- 20.Mezarın Hali ve Selefin Mezar Başlarındaki Sözleri
- 21.Çocukları Vefat Ettiğinde Selefin Sözleri
- 22.Kabir Ziyareti, Ölüye Dua ve Bununla İlgili Hükümler
- 23.'Ölümün Hakîkati, Kabrinden Kalkıncaya Kadar Ölünün Kabirdeki Ahvâli
- 24.Kabrin Ölüye Hitap Etmesi
- 25.Kabir Azabı ve Münker Nekir'in Sorgusu
- 26.Münker ve Nekir'in Sorgusu, Suretleri, Kabrin Sıkması ve Kabir Azabı ile İlgili Diğer Hususlar
- 27.Rüyada Mükâşefe Yolu ile Ölülerin Bilinen Ahvâli
- 28.Ölülerin Ahvâlini ve Ahiret'te Fayda Veren Amelleri Gösteren Rüyaların izahı
- 29.Şeyhlerin Rüyaları
- 3.Her Durumda Ölümü Anmanın Fazileti
- 30.Sûrfun Üfürülmesinden İtibaren Cennet veya Cehennem'de Yerini Alıncaya Kadar Ölünün Halleri, Önündeki Dehşetin ve
- 31.Sûr'a Üfürülmenin Keyfiyeti
- 32.Mahşer Yeri ve Mahşer Halkının Durumu
- 33.Terlemenin Keyfiyeti
- 34.Kıyamet Günü'nün Uzunluğu
- 35.Kıyamet Günü, Dehşeti ve İsimleri
- 36.Sorgu Suâl